Kekemelik Forum

Tam Versiyon: kekemelik teknikleri ve özgüven ilişkisi
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
kekemelik teknikleri daha çok kekemeligi geçirmekten ziyade özgüven saglıyordu. ve özgüven artınca kekemelik azalıyordu
demek istedigim kekemelik teknikleri dışında alternatif yollar ile özgüven atrtırılıp kekemelik azaltılmaz mı?
bilgilsi olan paylaşşın
Bence tamamen yanlış anlamışsın.

Kekemelik teknikleri kekemeliği geçirmez, bu kadarı doğrudur.
Kekemelik tekniklerinin amacı, takılma anında bloktan kurtulup konuşmaya devam etmektir. İşin özü budur.

Kekemelik teknikleri işlediği müddetçe özgüven (ikincil bir kazanım olarak) artabilir fakat buna güvenmek çok tehlikeli olabilir.
Çünkü kekemlik tekniklerine hiçbir zaman güven olmaz. En ufak bir tetikleyici (heyecan, endişe, kendini küçük veya değersiz hissetme) tekniğin işlememesine yol açabilir.

Özgüven teknik sayesinde kazanıldığı müddetçe 'ya teknik işlemezse ne olacak' sorusu sürekli bir Damokles kılıcı gibi üzerinde sallanıp duracaktır.

Gerçek ve kalıcı bir özgüven kazanmak için kekemeliğini uzun bir süre açıkça göstererek hatta korktuğun tüm durum ve ortamlarla yüzleşerek korkularını yenmen gerekir. Korkuların sıfıra düştükten sonra artık teknik kullanmaya başlarsın. Zaten korkuların azalmasından sonra da muhtemelen kekemelik azalır çünkü her konuşacağın yerde artık gerilmediğini farkedeceksin.
Teknik kullanmanın amacı kekemeliği göstermemek veya normal konuşan gibi gözükmek olmamalı, tek amacı daha iyi iletişim kurmak olmalı.

Teknik derken genellikle iki çeşit teknikten bahsedilir. Birincisi modifikasyon denilen ve sadece takılma anında devreye sokulan tekniktir. (Genellikle yavaş ve yumuşak bir giriş, sesin giderek yükseltilmesi ve birinci hecenin uzatılması). Bu tekniği ustaca uygulayanlar henüz takılmadan kekemelik hissi geldiği anda bunu hemencecik devreye sokar takılmaya fırsat vermezler.

Diğer yaygın teknik fluency shaping denilen ve tüm konuşmayı yabancılaştıran tekniktir. Örneğin Türkiye'deki melodik veya ritimli konuşma tarzı da bu gruba girer. Takılmaya fırsat vermemek adına tüm konuşma tarzını yabancılaştırırsın. Ama bu teknik çoğu insanda başarılı değil çünkü seni sen olmaktan çıkarır.
İşte bu tekniği de kekemelik merkezlerinde öğrenip özgüven kazanan insanlar dışarıya günlük hayata çıkıp en ufak bir tetikleyici ile karşılaşırlarsa teknik yerle bir olur. Tetikleyici şu olabilir: senin bu yabancılaştırılmış şekilde konuştuğunu bilmeyen bir yakının konuştuğun anda şaşkın bir şekilde yüzüne bakar. Hemen kendi konuşma tarzına devam eder kekelemeye başlarsın.

Özgüveni mutlaka teknikten bağımsız bir şekilde elde etmen gerekir. Ben şahsen (bizim Almanya'daki terapistlerde de olduğu gibi) özgüveni ilaç kullanarak kazanmayı tavsiye etmiyorum. Bende anksiyete var diyen insanlarda bile doktorun bu anksiyetenin nereden kaynaklandığını iyice araştırması lazım. Eğer anksiyete uzun yıllık bir kekemelik özgeçmişinin sonucu ise bilişsel davranışçı yöntemlerle anksiyeteyi yenmek en doğrusu. O da bahsettiğim gibi korkularla yüzleşerek, duyarsızlaşarak yapılıyor.
Ayık bir kafayla duyarsızlaşırsan elde ettiğin özgüven gerçek bir özgüvendir. Onu muhtemelen tek başına yapamayacaksın. Öyleyse grupta veya bir terapist veya arkadaşınla birlikte yaparsın.

Duyarsızlaşarak özgüven elde ettiysen her zaman iki seçeceğin vardır:
Ya teknik kullanarak takılmayı önler, konuşmaya devam edersin,
ya da özgürce ve rahat kekeleyerek takılmayı göze alırsın.
Bu iki seçenek senin için eş değerde ise işi barşardın demektir!
merhabalar
öncelikle kusuruma bakmayın kendimi tam olarak ifade edemedim
demek istedgim kekemelik tekniklerini kullanılırken akıcı oluyoruz ya bu da bize özgüven saglıyıor ancak teknigi bırakınca özgüven kaybı oluyor bu hece uzatma da ya duyarsızlaştırma gibi kekemelik teknikleri kullanmadan özgüven nasıl kazanırız diye sormuştum.
Kendini olduğun gibi sev! Aynaya bak kendine “ben kendimi olduğum gibi seviyorum başkası gibi olmak istemiyorum” diye telkin ver