Kekemelik Forum

Tam Versiyon: KEKEMELİK İLE İLGİLİ DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
KEKEMELİK NEDİR?
Konuşmanın akıcılığı ve ritminin, bloklar, tekrarlar, uzatmalarla ve çoğu kez bunlara eşlik eden göz kırpma, kafa sallama vb. ikincil davranışlar dediğimiz beden hareketleriyle kesintiye uğraması durumu kekemelik olarak adlandırılmaktadır.

KEKEMELİK NEDEN KAYNAKLANIR?
Öncelikle literatürde kekemeliğin nedeni kesin olarak bilinmemekle beraber bu sorunu çok boyutlu olarak ele almak gerekir.
• Kekemeliğin tek bir sebebi olmadığı gibi, tek ve basit çözümü de yoktur.
• Kekemelik bir hastalık değildir.
• Gelişimsel kekemeliğin tamamen fiziksel ya da psikolojik bir nedenden kaynaklandığına dair kanıt yoktur.
• Genel olarak sanılanın/kişilerce anlatılanın aksine kekemeliğin nedeni psikolojik DEĞİLDİR.
• Kekemeliğin nörojenik, nöro-linguistik, psikojenik etmenlerle ilişkili olduğu söylenmektedir.
• Aile geçişliliği vardır.
• Pek çok ünlü insan kekelemektedir:
• King George V1, Winston Churchill, Rowan Atkinson and Bruce Willis gibi.
• Toplumdaki her grupta mevcuttur.
• Erkeklerde kızlara göre daha çok rastlanır.
• Kızlarda kendiliğinden iyileşme oranı daha yüksektir.
• Genellikle çocuklukta başlar.
• 2-5 yaş aralığında çocukların %4-5’i takılmaya başlar ve bunların %1’ i kalıcı olarak kekelemeye devam eder. Yani kekemelik nüfusun %1 ‘inde görülmektedir diyebiliriz.
• Kekemeliğin genel popülasyondaki prevalansı (mevcut bir zaman kesitinde kaç kişinin kekelediği) %1’dir. (Bloodstein & Bernstein Ratner, 2007).

KEKEMELİĞİN SEMPTOMLARI NELERDİR?
• TEKRARLAMA: ba-ba-ba-balık
• BLOK: bbbbbbbbalık
• UZATMA: baaaaaaalık
• Bunlar kekemeliğin çekirdek semptomlarıdır. Kekemeliği olan kişiler bu çekirdek semptomların yanında bazen utanma, sinirlenme, kaçınma, sosyal ortamlardan kaçma vb. duygusal kaçınmalar gösterebildikleri gibi göz kırpma, baş sallama vb. fiziksel davranışlar da sergileyebilirler.

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
• Aile öyküsü(genetik)
• Cinsiyet
• Kekemelik başlangıç yaşı
• Kekemeliğin başlangıcından itibaren geçen süre
(ÖNEMLİ) !!! Kekemeliğin şiddeti ve sıklığı kekemeliğin kronik bir seyir izlemesi ile ilişkili değildir.

GENEL BİLGİLER
• Korku kekemeliğe neden olmaz. Sadece var olan kekemeliği tetikleyebilir.
• Ailenin sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik durumları kekemeliğe neden olmaz.
• Kekemelik taklit edilerek öğrenilmez.
• Kekemeliğin nedeni sadece psikolojik DEĞİLDİR.
• Kekemeliği olan kişiye yavaş konuş, heyecanlanma vb. cümleler kullanmak doğru değildir. Kişiyi daha çok stres altına sokar.

KEKEMELİK TERAPİLERİNDEN NE BEKLENMELİDİR?
• Öncelikle var olan kekemelik %100 geçmez. AMA büyük oranda kontrol altına alınabilmektedir.
• Terapideki amacımız bilimsel tekniklerle var olan kekemelik şiddetini düşürmek ve daha akıcı bir konuşma sağlamaktır.
• Kekemelik terapilerinde %100 başarı sözünü hiçbir uzman veremez. Ama eğer verilen çalışmalar düzenli şekilde yapılır ve terapiye katılım düzenli olursa çok büyük bir oranda terapi alan kişilerde başarı sağlanmaktadır.

KEKEMELİK TERAPİLERİ KİMLERDEN ALINMALIDIR?
Türkiye’ de konuşma bozuklukları alanında yetkili meslek grubu Dil ve Konuşma Terapistleri’dir. Dil ve Konuşma Terapistleri olarak ilaç vb. kullanmak yerine terapi almanızı öneririz. Bu arada eğitim aldığınız kişinin Dil ve Konuşma Terapisti olduğuna dikkat etmenizi tavsiye ederim.

Muhammed N. KARABUDAK
DİL VE KONUŞMA TERAPİSTİ
Maalesef her dil ve konuşma terapisti de faydalı olmuyor.Ben oğlumu 1 yıl boyunca çok yüksek seans ücretleri ve sık seans aralıklarıyla dil ve konuşma terapisti ne götürdum.Ve son seansa gitmedigimizde ne arayıp niye gelmediniz,bir sıkıntı mi var diye soran bile olmadı.Hatta tavsiyesi üzerine Tomatis programlarını da aldık.Ama uzulerek söylüyorum bize hiç bir faydası olmadı.Evet bu işi uzmanları yapmalı ve sizin işinize sonsuz saygı duyuyorum ve inşallah siz o bahsettiğim insana benzemiyorsunuzdur.Bence öncelikle çocuk ve ergen psikolojisinden anlayan aynı zamandada bu insanları müşteri değil insan olarak gören bir Dil ve Konuşma terapisti olmalı.Birde sorum var size madem dünyada özellikle almanyada kanıtlanmış yöntemler varken neden Dil ve Konuşma terapistler bunları da uygulamiyorlar.Üzulerek söylüyorum ki gerek forum gerek se facebook grubundaki bilgiler ve öneriler kadar yardımcı olmadı bizlere.Sadece umit vaat edip yolda birakmaktan başka.Tekrar tekrar söylüyorum bu işin uzmanı dil ve konuşma terapistleri ama bahsettiğim ozellikte olanı bulmak mesele.
Merhaba Ayhan bey,
sizin kekemelik terapistinizle edindiğiniz tecrübeler mutlaka üzücüdür ama bence genelleme yapılmamalı.

Ben şahsen Muhammed beyin forumumuza gelip yazı yazdığına çok sevindim. Bizim için terapistlerle el ele çalışarak farkındalık yaratmak ve bu forum ortamında insanlara gönüllü olarak destek vermek en önemli amaç olmalı. Muhammed bey de bu konuda bizimle olduğunu kanıtlamıştır.

Ve sadece Muhammed bey değil, başka terapistler de bana özelden yazarak forumu sordular, hatta bize başka paylaşımlarla faydalı da oldular.
Ben bundan 7-8 ay önce Almanya'da edindiğim tecrübeleri Türkiye'deki arkadaşlarımla paylaşmaya karar verince yeni perspektifler sunmak istediğimi, Türkiye'de ulaşılması zor olan bilgilerin sizlere aktarmak istediğimi yazmıştım.

Ve baktım ki bu fikrimi benimseyen, burada ve feysteki faaliyetlerimi takip eden birçok arkadaş çıktı. Aralarında Ercan gibi hevesli olan kekemeler olduğu gibi ciddi anlamda yardım etmek isteyen terapistler de var. Ve sayımız günden güne artıyor. Bu bizim için çok büyük bir fırsat ve doğru yolda olduğumuza inanıyorum.

Bence burada Muhammed beyin bize sunduğu jesti takdir etmemiz gerekir. Eminim o da mesleğini sevdiği için ve kekemeler ciddi anlamda yardım etmek istediği için bunu yapmıştır.

Allah hepinizin yardımcısı oldun.
İyi akşamlar
Petra
Petra hanım öncelikle düşünceniz ve iyi niyetiniz için teşekkür ederim. Öncelikle Dil ve Konuşma terapistleri olarak Türkiye'de sayımız gerçekten çok az. Bu yüzden bütün terapistler gerçekten çok yoğun bir şekilde çalışıyorlar ve başka durumlara zaman ayırmak gerçekten çok zor. Ayhan bey sizin sorunuzu şöyle cevaplamak isterim. Öncelikle konuşma terapistleri olarak biz herhangi bir cerrahi veya ilaç tedavisi uygulamıyoruz. Bundan dolayı her kişiye faydalı olmamız gerçekten mümkün değil. Gittiğiniz terapist ben kesinlikle bu sorunu çözerim deyip fayda sağlayamadıysa dediklerinizde haklısınız. Ama uzman olarak her kişiye maksimum faydalı olmaya çalışıyoruz. Ama dediğim gibi yaptığımız çalışmalar bilimsel tekniklerdir ve maalesef bunun dışında kullanabileceğimiz cerrahi vb. kesin sonuç alacağımız bir çözüm yok. Bu yüzden Konuşma terapistleri işe yaramıyor demek bence doğru değil. Burada kekemeliği olan kişiyi sen çalışmadın diye suçlamak da doğru değil. Almanya'da kullanılan, yapılan çalışmalar gerçekten çok güzel. Ama biraz öz eleştiri yapalım. Türkiye'de kekemelik ile ilgili farkındalığımız ne kadar? Verilen çalışmalara gösterdiğimiz özen ne kadar? Duyarsızlaştırma çalışmalarını Türkiye'de uygulamak ne kadar kolay? Demek istediğim Almanya'da bu sistem oturmuş düzeyde. Sokakta gidip böyle bir çalışma yaptığınızda kekemelik farkındalığı, çalışmaları bilindiği için çalışmalar çok güzel ilerliyor. Türkiye' de bu çalışmalar yavaş yavaş gelişiyor. Şöyle bir anımı anlatayım. Veysel Kızılboğa hocanın yanında staj yaparken duyarsızlaşma çalışması yapıyorduk. İki gruba ayrıldık ve çalışmalara başladık. Bir kişiye bizden önce Veysel hoca ve öğrencisi gidip çalışma yapmış. Sonra biz gittik o kişinin yanına. Kadın bu kamera şakası mı? dedi yok hayır biz böyle böyle bir çalışma yapıyoruz deyince inandı bize. Bunun yanında duyarsızlaşma çalışmaları kekemelik terapilerinin çok önemli bir kısmını kapsamakla beraber tek başına yeterli olmadığını düşünüyorum. Mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerektiğini düşünüyorum.Ülkemizde kekemelik ile ilgili direkt eğitim alan tek meslek grubu Sağlık Bilimleri Fakültesi/Enstitüsü mezunu Dil ve Konuşma Terapistleri' dir. Ayrıca rapor alınarak rehabilitasyon merkezlerinde çalışan konuşma terapistlerinden de eğitim alınabilir.
Benim yazdıklarım biraz yanlış anlaşıldı sanirim.Ben zaten yazımda özellikle bu işin uzmanının Dil ve Konuşma terapistleri olduğunu özellikle belirttim zaten.Ama DKT nickli arkadaşım seninde belirttiğin gibi sadece sağlık bilimleri değil daha başka fakülteler ve yüksek lisans la ve belki de benim bilmediğim yollarla bu unvanı alan terapistlerde var.Benim üstüne bastığım konu ticari kaygı ile kekeme insanlara yaklaşan ve onlara umut aşılayan Dil ve Konuşma terapistlerinin bu konuda kesinlikle başarılı olamayacağını anlatmak.Yoksa gerek Petra hanım gerekse de sizlerle aynı fikirdeyim.

Bir gün doğru cevabı bizde bulacağız inşallah...
Selamlar...