Merhaba Ayhan bey,
ayhan topaloglu demiş ki:Kekemelik tedavisinde ve teşhisinde gözardı edilmemesi gereken tıbbi faktörlerden en önde geleni Kulak Burun Boğaz uzmanının degerlendirmesidir herhalde.Bunun haricinde kekeme bireylerde mutlaka kontrol edilmesi yada yapılması gereken tıbbi testler nelerdir. Nöroloji uzmanının muhakkak değerlendirmesi ve çekilmesi gereken nöroloji dalı uzmanliginda beyin filmleri,testler vb. var mıdır? Tıbbi açıdan tecrübeleri olanlar varsa ve paylasirsa faydalı olacağını düşünüyorum.
Sizde nasıl bilmem ama bizde konuşma terapistine havale doktor tarafından yapılıyor. Çocuklarda çocuk doktoru da bunu yapabiliyorsa da genelde büyüklerde KBB uzmanı bu havaleyi yapmak zorunda. Bunun nedeni havale fişi veya 'reçete' (genellikle 10 seans içindir, devamı için terapist raporu bazında doktor uzatma reçetesi veriyor) ile terapist ücretini yasal sağlık sigortasından alıyor.
Olağan nörolojik muayenelerle (örneğin MRT) kekemelerdeki farklılıklar tespit edilemiyor. Beyin belirli eylemlerle meşgul iken aktif olan bölgeler görüntülenmeli ve ancak o zaman normal konuşanlara olan farklılıklar ortaya çıkabilir. Bunu da FMRT isimli bir yöntemle yapabilirler.
Kekemelerde beynin BROCA bölgesinde bir zaafiyet tespit edilmiştir. O bölge konuşmada gerekli olan hareketlerden yani dil, damak vs. olan artikülatörlerden sorumludur. Örneğin inme geçiren insanların broca bölgesi hasar görürse konuşma bozukluğu (genellikle afazi) yaşarlar.
Bu bölge aynı zamanda işitmeden sorumlu ve konuşmanın planlanmasından sorumlu olan bölgelerle iletişim içerisindedir. Ve bu iletişimi sağlayan bağlantılarda, liflerde bir zaafiyet tespit edilmiş. Bu sonuç üç ayrı deneyde elde edildiği için artık neredeyse kesin (yani tesadüfi değil) bir sonuç olarak kabul edilebilir. Ancak somutlaştırılamayan bir soru var: Bütün araştırmalar çocukluklarından beri kekeme olan yetişkin deneklerle yapılmış. Kekemeliği daha kronikleşmemiş yani geçme olasılığı olan çocuklarla aynı sonuçlar çıkarsa bu durum kekemeliğin kaynağı olarak varsayılabilir. Değilse de kekemeliğin sonucunda ortaya çıkmış bir durum olarak kabul edilebilir. Araştırmalar devam ediyor (ancak küçük çocuk denek bulmak çok zordur).
https://www.youtube.com/watch?v=TjDP15m2wHE
Filmin dublajını yapabilirsek Türkçesini yayınlarız.
Anlaşılan kekemelerin mevcut tıbbi sorunları yani beyin bölgeleri arasındaki iletişim zaafiyeti bilinmektedir. O yüzden kekemeleri tek tek bu konuda emarlara sokup incelemek muhtemelen yeni sonuçlara yol açmayacaktır. Tıbbın bu bağlamdaki sorunu, beyindeki bu zaafiyet nasıl giderilebilir veya nasıl dengelenebilir.
Şu anda Göttingen üniversitesinde filimde gösterilen kekeme profesörün yönetiminde terapi sonuçlarını değerlendiren bir çalışma yapılmakta. Yıllardır devam ediyor, ilk ön sonuçlar elde edilmiştir ama bu tür çalışmalar uzun nefes ister.
Aktüel çalışmada Van Riper terapisi alan almayan iki grup deneğin beyinleri kontrol ediliyor. Terapi alan grupta özellikle terapiden sonra belirgin bir değişikliğin olup olmadığı araştırılıyor. Bakalım hele nasıl sonuçlar çıkacaktır.
Bütün tıbbi bulgular kekemeliğin bedensel bir sorun olduğunu fakat dilin kısa veya uzun, damağın düz veya yamuk, gırtlağın kalın veya ince olduğuna bağlı olmadığını göstermiştir. Birçok nörolojik rahatsızlık gibi kekemelik de bir nevi kaderdir ama iyi bir terapiyle birey çok iyi düzelmeler yaşayabilir.
Size ve oğlunuza başarılar dilerim
Petra