Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Beslenme ve Kekemelik İlişkisi
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Değerli Arkadaşlar,

Beslenme şeklini kekemeliğin nedeni olarak değilde kekemelik şiddetini arttıran veya azaltan bir takım etkileri var diye düşünüyorum. Genel olarak düşünce yapım sebepsiz sonuç olmaz ilkesine odaklı. Ben kendimden örnek vereceğim. Her insanda bu farklıdır. Kekemeliğime vücudumda eksik, fazla, hasarlı veya hiç olmayan bir şeyin bir maddenin bir hücrenin adı artık her neyse... Sebep olarak bunu görüyorum. Panik, stres, heyecan vb. etkenleri ise sadece var olan kekemeliğin şiddetini arttıran-azaltan bir faktör olarak görüyorum.
Konu dağılmasın, diğer türlü kekemeliği bir ansiklopediye sığdıramayız.
Aşırı kekelediğim zamanlar sanki harpten çıkmış gibi yorgun oluyorum. Bu nedenle internetten araştırma yapıp elma sirkesini denedim [Resim: 1f642.png]:-)
Tarifi vereyim çay bardağının çeyreğine elma sirkesi koyup kalanına soğuk su ekleyip burnumuzu kapatıp tek seferde içiyoruz [Resim: 1f642.png]:-)
Hızlı için mide bulantısı yapmasın.
Önemli ayrıntı, bunu aç karına içiyoruz.
Bunu içince halsizlik kalmadı, gün boyu aşırı enerji hissettim bedenimde.
Halsizlik, yorgunluk problemini çözdüm. Diğer konuları da çözmem gerekiyordu. kekemeliği arttıran diğer etkenler.
Onları da araştırıyorum.
Aşırı tuz tansiyonu yükseltiyor, kan akışı hızlanıyor daha çabuk anksiyete haline girilebiliyor.
Farketmiş olmanız lazım grupta ve forumda B1 ve magnezyum sonuçları paylaşılmıştı. Demek ki bu besinlerin bir etkisi var.
İnsan vücudu gelişimin çoğunu besinlerle sağlar.
Vücut geliştirme sporu ile ilgilenenler de maddi imkanı yeterli olmayanlar günde 1 koli yumurta beyazı yer.
İnsanlar aşırı yediği besinin özelliklerini alabilir. Örnek aşırı tavuk tüketen birisinin uykusu az olur, aşırı paniklik hali ve ani sese karşı korkaklık hali olur.
İklimler bile etkileyebiliyor. Örnek soğuk iklim, Ruslara bakın çok soğuk insanlar.
Bu liste uzar gider.
İnsana etkisi olmayan hiç bir şey yok diye düşünüyorum. Kiminin faydası kiminin zararı var.
Bana göre beslenme şeklinin etkisinin olması lazım. Sürekli nescafe, çay ve tuz tüketen birini düşünün. Ben düşünürken bu kişinin el titremesini hissedebiliyorum. Herkese iyi akşamlar.
(14/03/2017, 22:22)Fatih demiş ki: [ -> ]Beslenme şeklini kekemeliğin nedeni olarak değilde kekemelik şiddetini arttıran veya azaltan bir takım etkileri var diye düşünüyorum. 
Benim bildiğim kadarıyla bu konu çok bireyseldir yani bir kişiye yarayan başka bir kişiye yaramayabilir, ama farklı bir beslenmenin kekemeliği de etkileyebileceğini ben de duymuştum.

Bu konuda oğlum yaşında bir arkadaştan bahsetmek isterim. Alman forumuna 'bana yardımcı olun' diye başvurmuştu. Polonyalı bir genç, kendi anadilinde 12 yaşından bu yana hiç kekelemiyormuş yani kendini 'eski kekeme' olarak görüyormuş.

Gitmiş Almanya'da Almanca öğrenmiş, çok da başarılı olmuş. Kendi memleketinde bir Alman firmasında çalışmaya başlamış, patronları hem Lehice hem Almanca biliyormuş o yüzden onlarla genellikle Lehice konuşuyormuş.
Kendisine Alman müşterilerini telefonla arama ve siparişlerini alma görevini vermişler.

Ve bu işe başlarken kekemeliğinin geri döndüğünü fark etmiş. Kendi ofisinde Alman müşterileriyle konuşurken kekeliyor, iş arkadaşları ve patronuyla Lehice konuşurken kekelemiyor. Çocuk acayip bunalıma girmiş, eşi de anlamıyormuş çünkü o tek Lehice biliyormuş, sorun nedir anlamıyormuş. Artık patronuna çaktırmadan müşterilerle mail yoluyla iletişim kurmaya başlamış, işi bırakma aşamasına gelmiş.

Çocukla Skye üzerinden Lehice bilen bir arkadaşımla birlikte görüştük, kendim tanık oldum. Lehice konuşurken bülbül gibi, Almanca konuşurken kekeme gibi...
Ben mutlaka bir konuşma terapistine başvurmasını önerdim. Sonra ara sıra messenger üzerinden yazıştık.
Geçen gün tekrar bana mesaj çekti, hal hatır sordum, dedi herşey yolunda, sorun kalmadı.
Hayret dedim, nasıl başardın?
Dedi ki fitness yapıyormuş ve kaslar çabuk gelişsin diye ek olarak protein alıyormuş. Bunu nedense artık bırakmış ve kekemeliğinin düzeldiğini fark etmiş.
İşi bırakmayı da artık düşünmüyormuş, tam tersine artık iş arkadaşlarına Almanca kursu vermeye başlamış...

Ama neden Lehice'de öyle, Almanca'da böyle bana sormayın. Bu hikaye gerçek bir hikaye, gözümle görmeseydim inanamazdım.
Petra