Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Nasıl Kekeme Oldunuz ? (Oktay)
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Sayfa: 1 2
Çok kısa bende basınızı agrıtmadan benım kekemelıgım hakkında bılgı vereyım...
Ismım Oktay 32 yasındayım bir unv de işletme alanında doktora öğrencisiyim aynı zamanda yuksek lısans tez asamasındayım ( Türkiyede bazı unv.ler yüksek lisans tez asamasında olan öğrencilere doktoradan ders almasına izin verebiliyor bu o okulun iç mevzuatıyla ılgılı )....Evet halı hazırda 2 bucuk senedır kekemelıgım sebebıyle yuksek lısans tezımı veremedım mucadelemı sıze burdan kelımelerle anlatamam hanı derler ya o anı yasamak lazım dıye...Defalarca red aldım defalarca tez jurımın onunde o blokları harfler cıkmayınca yuzumun kızarmalarını harfler cıkmayınca o takılmalarımı abartsız anlatamam sıze suan empatı yaptıgınızı dusunuyorum ...Hele kı o bahtsız bı ınsandım kı cok cetın jurılere maruz kaldım ..bı donem ara verdım bılıomusunuz oglum oktay yapamıosun yeter okuma dedım cok afedersınız felllık fellık ıs aradım kopek gıbı ama her kapıyı caldıgımda sırf konusma bozuklugum oldugu ıcın benı ıse almadılar ...bı gun oturdum camıının avlusuna agladım neden ben dıye benm bu dunyada yasama hakkım yokmu dedım..dunyaya küsmüştüm ..aılemden uzak bı yerdeyım karadenızlıyım bende aılem orda yasıyor ben ıse ıstanbuldayım...hayatımı okumaya egıtıme vermıstım ama artık calısmam gerektı ( laf lafı acıyor konudan konuya atlarsam sımdıden ozur dılerım anlamadıgınız bısı olursa lutfen sorun) son tez savunmamı hazıranda yaptım kabul almadım allahtan red almadım duzeltme verdıler sımdı bu ay sonuna kadar tezımı teslım edıcem biliyorum kı okulda benım kadar tezını uzatan yok benım donemımde herkes tek tek tezlerını verıp mezun oldular...Ögrenım hayatım boyunca hep ıkıncı planda oldum bır konuya hakımsın ve onu derste sunumunu yapamıosun hep kactımm bazen cok dalga gectıler bazen hıc dınlemedıler benı zor gunlerdı ...Bugun mu ? Suan hıc pes etmedım insan kaynakları alanında master yapmıstımbıldıgınız uzere ınsan kaynakları ıletısım yonun agır basmalı konusma ön planda ıdı defalarca ıs basvurusu yaptım ne sanstırkı bu yasıma geldım halen daha iş sahıbı olamadım benm yerımde baskası olsa cok daha kotu seyler yapabılırdı kendımı egıtıme verdım ne olursa olsun oktay dedım akademısyen olacaksın dedım ıkı kelımeyı bı araya getıremeyen hocalar var dedım senın ne eksıın var dedım istanbulda bı cok kurumda kekemelık tedavılerı gordum hıc artısını gormedım acıkcası ..bır dıl konusma terapıstıne sadece 2 defa gıdebıldım cunku bılıosunuz kı bu ulkede dıl konusma terapılerı ınanılmaz fahiş rakamlarda...sonunu getıremedım maddı ımkansızlıklardan..yılmadım gunlerce arastırmalar yaptım ...Basıma gelen bı kotu olayda okul notlarımın ıyı oldugu halde sırf ben kekemeyım dıe benı akademık kadroya almamıslardı gıdıp baska benden daha dusuk puanlarda olan bı cocugu almıslardı o an nasıl hayal kırıklıgına ugradım sıze anlatamam...Aılemde annem ve abım de kekeme benım fakat onlar cok fazla benım kadar takmıyorlar ben almıs oldugum egıtım geregı bellı bı kıtleye seslenecegım ıcın konusmam benm ıcın onemlı ıdı ben kendımı bıldım bılelı kekemeyım anneme gore 3yasından ıtıbaren kekemeymısım ...cok seyler dedıler gıtmıs oldugum kurumlar ıste bı muddet annenle konusma onun konusmaları senı etkılıyor tarzında ...ınanın yaptımm bı muddet konusmadım ben kı anneme cok düşkün bi cocugum...kadının ve benım halımı o an hayal bıle edemezsınız...gene fayda olmadı ..
artık bkmıstım terapı merkezlerınden hıc bırı fayda etmedı cunku en son x bı yerle konustugumda adam benı dovmekten beter ettı ve bu adamın bu alanda akademık bı calısması bıle yok ...Ögrencı harclıklarımla butun paramı bunlara verdım hep....sonucta bende ıscı emeklısı ve calısmayan bı ogrencı ıdım ..geldim 32 yasına halen kekemeyım bugun..ve halen yılmadım calısmak zorundayım ama ıse alınmıyorum ve yas ılerledıkce gıttıkce calısma alanın da daralıyor bellı yastan sonra tecruben olmayınca adamlar senı ıse de almıyorlar ...bu o kadar acı bısey kı ...bu donem doktora da sunumlar cok önemlıdır hıcbı hocam benı zorlamadı oktay sen sunum yapmak zorundasın dıye ...ben de sunum yapmadım bunun yerıne makale özetı yaptım bole ıyı hocalar da var ınanın buna...Ama ben bu kacısları yapmak ıstemıorum o kadar kafam karısıkkı bu anlamda öncelikle petra hanıma bole bı sıte actıgı ıcın sonsuz tesekkurlerımı ıletırım..şimdi bazılarımız soruyordur oktay suan amacın ne ? asıl hedefım almanyada doktoramı tamamlamak ama korkuyorum kekemelıgmı bahane olurmu dıye?acaba orda da bolesı acılar yasar mıyım ? orda doktora da ders olayı yok o yuzden tabı bı oncelıkle doktorvater yada doktormutter dedıgımız profesor bulmalıyım...tabı herseyden once suanda yuksek lısans tezımı jurımde kabul ettırip kısa vadelı para bırıktırıp doktoramı almanyada yapmak...suan tek amacım bu ...sorularınız olursa yardıma hr zaman hazır oldugumu bılmenızı ısterım..benı dınledıgınız ıcın zaman ayırdıgınız ıcın cok tesekkur ederım
saygılarımla
Oktay
Merhaba Oktay bey,
kekemelik forumuna hoş geldiniz!
Mesajınız özel önem taşıdığından ayrı bir başlık açmayı uygun buldum. Bu şekilde size doğrudan cevap vermek isteyenler de size Ersin arkadaşın paylaşımıyla karıştırmadan cevap verebilir.

Sizin hikayeniz bayağı uzun olduğu için benim de cevabım biraz zaman alacaktır. Ayrıca müsaadenizle sizin hikayenizi Almanya'daki forumumuzda da paylaşmak isterim, belki doktora konusunda fikri olan çıkabilir.

Selamlarımı sunarım
Petra
Elbetteki ben ılgınız ıcın cok tesekkur ederım yapabılcegım bısey olursa her zaman yardıma hazırım
Bızler benım nazarımda özel ınsanlarız ve grupta bulunan her bırey benım ıcın cok özel..
Kendınıze ıyı bakın
KOlaylıklar dılıyorum
Oktay
Merhaba Oktay bey,
Size şahsım adına cevap vereceğime Almanya'daki forumumuzdan bir paylaşımı tercüme etmek isterim.
Anılan kişi daha önce http://kekemelikforum.com/viewtopic.php?f=4&t=36#p81 bahsettiğim zenci çocuktur. Şahsen tanışmasaydım lakabından anlamazdım.
Arkadaşın yazısı size Alman toplumundaki ve özellikle üniversitedeki hoca ve öğrencilerin kekemeliğe karşı olan tutumlarını canlı bir biçimde yansıtıyor.
trey91 demiş ki:Merhaba arkadaşlar,

altı yıldan beri üniversite öğrencisiyim ve bu yıla kadar tek bir sunum yapmamıştım. Mühendislik okuduğum için sınavların çoğu zaten yazılıdır. Sözlü bir sınav veya sunum söz konusu olduğunda mağduriyet yasasından faydalanıyor, sözlülerden muaf tutuluyordum. Bu vesileyle sadece yazılı performansım değerlendirmeye tabi tutuluyordu.

Yaptığım kekemelik tedavisi bağlamında terapi grubu huzurunda birkaç ay önce gayet iyi karşılanan bir sunum yaptım. Aldığım bu olumlu geri bildirimden cesaret alarak bu sömestr içerisinde üniversitede de ilk sunumlarımı yapmaya karar verdim.

İlk sunumumu bundan iki buçuk hafta önce yaptım, iki öğrenci arkadaşımla birlikte grup çalışmamızın sonuçlarını tanıttık. Bana çok çok ağır gelmişti. Şansıma daha önce hocamla görüşmüştüm, bu yüzden sunum zamanımız limitlenmemişti.

Yalnız hocamızın sunumumu gayet olumlu karşılaması benim için büyük bir sürpriz oldu. Öncelikle içerik açısından fakat aynı zamanda biçimi bakımından sunumum beğenildi. Hatta normalinden daha akıcı konuştuğumu bile dile getirdiler. Ancak benim kişisel algım bunun tam tersiydi ve o yüzden iyice şaşırdım.

Geçen salı günü bir blok semineri çerçevesinde birden iki sunum yapmak zorundaydım. Sunum sırasındaki hissim, bir önceki sunumdan daha da kötüydü bunun nedeni de sunumu hazırlamam için sadece birkaç saat zaman vermeleriydi. Buna rağmen bu sefer de diğer öğrencilerin geri bildirimleri gayet pozitif idi. Bana, sakin ve öz güvenli bir biçimde sunum yaptığımı söylediler halbuki benim algım yine tam tersiydi. Sunumu birlikte yaptığımız bayan arkadaş neden bu kadar hoşnutsuz olduğumu bir türlü anlayamadı.

Bunun için şunu soruyorum: Bir insanın öz algısı diğer insanların algısından bu kadar farklı olabilir mi?

Ve: Sizin okul veya işyerinde yaptığınız sunumlardan ne gibi deneyimleriniz vardır?

Bu konu beni şu anda çok ilgilendiriyor çünkü bahsettiğim sunumlar benim son sunumlarım olmayacaktır.

En içten selamlar
trey91
Oktay bey,
yukarıda bahsettiğiniz Almanya'da doktora yapma konusunu biraz araştırmam gerekir. Yalnız şu bir gerçek: Almanya'da okumak için öncelikle Almanca bilmek gerekir. (Çok az üniversitede İngilizce eğitim veriliyor)
Fakat burslu okuma durumları da vardır. O konuda maalesef bir bilgim yok. Siz orada bilgi alabildiğiniz gibi ben de burada Kekemelik Federasyonu'na bir sorabilirim.
Selamlarımı sunarım
Petra
Petra Hanım ben bir ülkede yasamak isteniyorsa o ulkenın anadılı bılınmesı taraftarıyım o yuzden almanyada da almanca egıtım doktora yapmak ısterım ..a1 duzeyınde almancam zaten (natürlichSmile var bu nu ılerletecegım bu sene ..Doktora hususunda unıversıteler c1 almanca duzeyı ıstıyorlar..Hepsınden once doktorvater bulabılmek cok onemlı ..cunku onun kabulu olmadan onay almadan doktora yapamıosun almanyada...

gondermıs oldugunuz yazınızda trey91 lakaplı arkadasımızın yazısı benı de cok ılgılenıyor..
Kendısı de benım gıbı doktora egıtımı yapıyor..
sordugu soruya cevaben..
Bir insanın öz algısı diğer insanların algısından bu kadar farklı olabilir mi? diye sormus
Bılıyor musun trey91 ben bu duyguyu bızzat cok yasıyorum..Ben hıc o ozguvenı kendımde bulamadım ..Bir gün bır arkadasımla hadı oktay sunum yapalım bakalım kekeleme oranın nası olucak dedı aslında cok hazırlıksızdım olsun dedı sen orda yazılanları okuyacaksın dedı ...Inanılmaz bı heyecan yaptım elım ayagıma dolastı ..Kımse yok burda hadı basla dedı ..Cıktım kürsüye amfi ortamı oldugu ıcın sesım yankı da yapıyordu ..Çok blok yasadım o an harfler cıkmadı takıldım takıldım takıldım...Tabı moralım cok bozuldu gozlerım doldu...Ama bellı etmemeye calıstım gordun mu bak o kadar zorladın benı beceremedım dedım aslında onun amacı bu korkunun ustunden gelmektı...Basaramamıstım ...Cevremde herkes bana sana kekeme demek dogru degıl kekemeler cok daha agır sen cok heyecanlandıgında cok stres yaptıgında harflerde blok yasıyorsun dıyor ..Aslında kenımı elestırı yaptıgımda bazı gunler cok az kekelerken bazı gunlerde cok sıddetlı kekelıyorum..Örneğin şu sıralar tezim var inanılmaz az bi sürem kaldı cok feci stres baskı altındayım ..kaygıları benı dırek konusmamı etkılıyor..normalde her 6 sozcukten bırınde blok yasarken bugunlerde her 6 sozcukten yaklasık 4 tanesınde blok yasıyorum ..Stres cok tetıklıyor konusmamı her ne kadar stresle basa cıkma teknıklerı egıtımı almıs olsam da bu bende işe yaramıyor dogrusu...

Benm ordakı egitimle ılgılı sorularım var degerlı arkadasıma ; Hocam doktora sürecinde siz okulda ne gıbı sıkıntılar yasıyorsunuz
Şöle ki kekeme bir akademisyen orda ders anlatabıluyormu yada universite bunyesınde hıc rastladınızmı kekeme bır ogretım gorevlısıne yada akademısyene??
Okulda bakıs acıları nasıl kekemelere karsı yanı ıkıncı sınıf muamele goruyor musunuz..Ornegın ben burda ogretım gorevlısı yanı ders anlatan ogretmen olamıyorum fakat arastırma gorevlısı gıbı kıtap makale yazan yada arastırma yapan akademısyen olma sansım var ..Tabıkı gene bı cok unv almıyor gene kekemelıgım bahane edılebılıyor..

Sevgılı Petra hanım mınnettarım emeklerınıze...
Kolaylıklar dılerım...
Merhaba Oktay Bey,
Trey91 lakaplı arkadaşa sizden cevap aldığımı özelden yazdım, cevabı foruma vermeme müsaade ederse oraya atacağım olmazsa yine özelden kendisine iletirim.
okidoki84 demiş ki:Benm ordakı egitimle ılgılı sorularım var degerlı arkadasıma ; Hocam doktora sürecinde siz okulda ne gıbı sıkıntılar yasıyorsunuz
Şöle ki kekeme bir akademisyen orda ders anlatabıluyormu yada universite bunyesınde hıc rastladınızmı kekeme bır ogretım gorevlısıne yada akademısyene??
Okulda bakıs acıları nasıl kekemelere karsı yanı ıkıncı sınıf muamele goruyor musunuz..Ornegın ben burda ogretım gorevlısı yanı ders anlatan ogretmen olamıyorum fakat arastırma gorevlısı gıbı kıtap makale yazan yada arastırma yapan akademısyen olma sansım var ..Tabıkı gene bı cok unv almıyor gene kekemelıgım bahane edılebılıyor..
Sorduğunuz bazı sorulara ben de cevap verebilirim. Bir kere doktora zamanında derslere girme şartı diye bir şey yoktur. Öyleyse yerinde oturup rahat rahat tezinizi yazabilirsiniz.

Doktora tezini bitirirken ise Kolloquium isimli bir komisyonun karşısına çıkarsınız, oradaki hocalar (genellikle Doktorvater/Doktormutter ve başkaları) size seçtiğiniz konu hakkında sözlü sorular sorar. Fakat orada da Mağduriyet Yasası'ndan faydalanma olanağı vardır yani belki sözlü cevap verme şartından vazgeçmeyebilirler ama zamanı kısıtlamazlar. Yani ne kadar zamana ihtiyacın olursa o kadarını da verirler. Mağduriyet Yasası'ndan engelli veya herhangi bir mağduriyeti olan bütün insanlar faydalanabilir, tek şartı resmen teşhis edilmiş bir engelin/mağduriyetin olması. Çoğu zaman rapor sunmak da gerekli değildir çünkü hocayla görüşürken kekemeliğinizi dile getirdiğiniz ve böyle bir yasanın var olduğunu anlattığınız zaman gereken uygulamayı yaparlar.

Kekeme insanlar bizde her türlü işi yapabilirler, öğretim görevlisi olmak da bundan bir tanesidir. Benim kekeme bir lise öğretmenim vardı, çocuklar bayağı alay ederlerdi ama okul müdürlüğü için sorun değildi. Yeter ki kendisi bunu kendine dert etmesin.
Genellikle bu sorun işverenin sorunundan ziyade kekeme bireyin sorunudur. Yani kendine sürekli müşteri/öğrencilerle konuşmak konusunda güveniyor mu güvenmiyor mu? Grubumuzda et rayonunda çalışıp sabahtan akşama kadar müşterilere hizmet veren bir bayan arkadaş olduğu gibi psikolojik hastalara destek olan ve onların tüm bürokratik ve sağlık işleriyle ilgilenen bir erkek arkadaşımız da var. Bunun ötesinde doktor, hemşire, gazeteci, eğitimci, bilişim uzmanı vs. olan kekeme arkadaş tanıyorum.

(Tabii, bizde de kekemelik gruplarında hep tartışılıyor, kekemeliğime yazılı iş başvurusunda değineyim mi değinmeyeyim mi, görüşmede gizlemeye mi çalışayım yoksa açıkça dile mi getireyim vs.)
Tabii ki bazen de işveren diksiyonu iyi olan birini arıyor ve kekemeleri resmen reddediyor.
Daha bundan iki hafta önce kekeme bir arkadaşla konuştum (ambalaj tasarımı yapıyormuş) işyerini değiştirmek istemiş ve başka firmaya başvurmuş oradaki patron demiş ki 'senin diplomaların filan iyi ama firmamızda müşterilere yeni dizaynlarını sürekli büyük insan topluluklarının önünde sunmak zorundasın ve bu senin kekemeliğinle mümkün değildir'.

Yani anlaşılan kekemeler belli oranda mağdurdur ama sizin oradaki kadar mağdur değildir. Ayrıca bizde hastalık sigortasına zorunlu üyelik söz konusu ve konuşma terapileri umumi sağlık sistemine dahil olduğu için sigortalılar (belki ufak bir miktar dışında) ücret ödemiyor.
okidoki84 demiş ki:Sevgılı Petra hanım mınnettarım emeklerınıze...
Kolaylıklar dılerım...
Teşekkürler.
İyi günler
Petra
Sayfa: 1 2