Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Okul öncesi başlayan kekemelik
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Merhaba
Kızım 6yaşında ve 2 senedir kekeliyor. Kardeşinin doğumuyla başladı. Aslında ilk başladığında neredeyse kekelemekten hiç konuşamıyordu hatta kelimeler ağzından dökülsün diye ayaklarını yere vuruyor ağız yapısı bile değişiyordu. Ama zamanla bu huylarını bıraktı. Bazen 3 gün düzeliyor tekrar eski kekeme haline dönüyordu. Ama zamanla düzelme süresi uzadı ilk önce 3 gündü tekrar başladı sonra 10 gün oldu sonra 1 ay düzeldi ama her seferinde kekeme haline daha az takılarak döndü. Gecen sene anaokulunun son dönemlerinde hiç kekelemiyordu neredeyse takılacağı yerlerde bile bizim hayır diye kullandığımız bir ifade vardır ya "cık" deriz öyle yapıp gayet güzel devam ediyordu. Ama tatilde sürekli kardeşiyle olamasından mıfır bilmem tekrar başladı ama bir önceki döneme nazaan daha hafifti. Götürdüğümüz pedagooglar psikolojisinin iyi olduğunu söyledi.
1. Sınıfa başladı çok girişken bir cocuk okulda utanmaz şarkısını da söyler arkadaşta edinir. Hatta rehberlik öğretmeni capırdığında yanına gitmiş ve başka bir arkadaşı odayı bulamadığı için kızım göstermiş odayı. Yani konuşmasında takıldığının farkında özellikle anaokulda arkaçdaşların dalga geçtiğini söylüyordu ve üzülüyordu ama buna ragmen asla içine dönük bir cocuk olmadı.
Benim aslında çelişki de kaldığım nokta okuma yazma öğrenirken kalan bu kekemeliği de geçer mi? Çünkü eskisine göre cok cok iyi bazen bakıyorum annannesi yada teyzesi ile konuşurken kaptırıp gidiyor. Ama benimle konuşurken daha cok takılıyor.
Belki şanslı olan %80 lik kısımdan olursa kekemeliği okuma öğrenirken geçer diye düşündük daha doğrusu doktorlar öyle yönlendirdi. Bilemiyorum bu durumda ne yapmalıyım?
Merhaba Alev hanım,
yukarıdaki yazınızdan ziyade - müsaadenizle - feysteki yazınızı (kısmen) buraya aktardım çünkü cevaplamak istediğim bazı konular vardır.
Alevdzn demiş ki:Ben Alev. Hatice ablanın seslendiği Alev. 1 haftaya kadar içimde anlatımı tarifsiz endişe, korku ve evladıma karşı bir korku vardı. Çünkü kızım kekeme ve okula 1. Sınıfa başladı.
Aslında kekemeliği 2 sene önce bir erkek kardeşi olmasıyla başladı. Kesinlikle tek nedeni kardeş kıskançlığı değildi... Benim üstüste 2 ameliyat olmam sonrası sürekli benim için endişe etmesi, sonrasında zorlu bir hamilelik dönemi geçirmem kardeşi doğduktan sonra 5 gün kuvozda kaldı ve ilk defa kızım anneannesinde kaldı. Kızımla biz herşeyi beraber yapardık yemeğimiz uykumuz gezmemiz herşeyimiz beraberdi. Ama sonrasında zorlu bir dönemden geçmem bilemiyorum belki ona da yansıttım acılarımı sıkıntılarımı... Aslında en çok bu düşünce beni kahrediyor... Benim yüzümden oldu diye...
Kesinlikle kendinizi suçlamayın, zor durumlar ve psikolojik stres kesinlikle kekemeliğin sebebi değildir, ancak tetikleyicisi olabilir. Kekemeliğe olan yatkınlık genellikle genetiktir ve amcası da kekeme olduğuna göre baba tarafından geçmiştir. Buna da kader desek en doğrusu. Şu anda yapacağınız en önemli şey anlayış göstermek ve çocuğu güçlendirmek!
Alevdzn demiş ki:Sonrası malum her duyduğumuz pedagoga götürdük. Aslında psikolojik olarak problem olmadığını söylediler hatta konuşmasu düzgün olan çocuk bile bu kadr iletişim kurmadığını söylediler.
Bu durum sıkça izlenen bir gerçektir. Kekeme çocuklar yaşıtlarına göre konuşmada daha ilerideler, daha düzgün cümleler kurar. Ancak kekemelere ve kekeme anne-babalarına sıkça empoze edilen 'düşünce konuşmadan daha hızlıdır' gibi saçmalıklara inanmayınız. Çocuğunuz takılıp tıkanırsa ne diyeceğini çok iyi bilir ancak o anda bunu yapmak durumunda değildir. Psikolojik olarak problemi olmaması da çok olumlu bir şeydir. Kekemeliğini aktif olarak ortadan kaldıramasanız da psikolojik olarak sağlıklı kalmasında aktif katkıda bulunabilirsiniz. Ve rahat, huzurlu ve anlayış gösteren bir ortam kekemeliğinin geçmesine veya önemli oranda azalmasına yol açabilir.
Alevdzn demiş ki:Kekeme olmasının nedeni cok fazlaydı hiç birşeyi geri çeviremezdim. En önemli etkenlerden biriside genetik olması yani amcasının kekeme olması... Kimisi genetik dedi kimisi kendi kendinede çıkabilir dedi.
Genel varsayımlara göre kekemeliğe olan yatkınlık genetiktir. Buna rağmen ailesinde veya sülalesinde hiç kekeme akrabası olmayan kişiler de tanıyorum. Ama çoğu kendi ailesindeki başka vakalardan bahsediyor. Kekemeliğin gelişmesi için illa bir gerekçe olmalı diye bir kaide yoktur. Kimisinde kendiliğinden gelişir, kimisinde psikolojik stres sonucu baş gösterir ama kekemeliğin geçip geçmemesinde daha önceki tetikleyici unsur hiç bir rol oynamıyor.
Alevdzn demiş ki:Bu düşünceler ilerledikçe onun ne anlatmak istediğini anlamak yerine konuşmasına dikkat ettikçe ben daha mutsuz o daha da konuşamaz oldu. Kısır döngü gibi bir dönemdi sonucunda kendimi psikiyatristte bulup ilaçlar kullanma dönemine girdim.
Zor bir dönemdi anaokulunda arkadaşlarının dalga geçmesiyle devam eden bir dönemdi.
Kekeme çocukların anne-babalarına tavsiye edilen en önemli şeylerden biri, çocuğun nasıl konuştuğuna değil de ne söylediklerine dikkat etmeleri. Bu bağlamda biraz da kendinizi kontrol etmelisiniz. Sizdeki sabırsızlık çocuğu negatif etkileyebilir. Çocuğunuza her zaman yeterli zaman verin ve cümlelerini tamamlamayın. Buna rağmen çok zorlandığında kendisini teselli etmeniz veya 'bu kelime herhalde çok zor bir kelimeydi, değil mi?' gibi yorum yapmanız huzurlu bir ortamda çocuğa yardımcı olabilir. Çocuğunuza her dertle annesine sığınabileceğini gösterdiğiniz zaman ileride oklulda veya arkadaş çevresinde kekemeliğinden dolayı olumsuz durumlar olursa da size sığınır ve birlikte öğretmenlerle ve arkadaşlarla konuşarak çocuğunuza destek olabilirsiniz.
Kekeme bir çocuğa verilebilecek en kötü mesaj, kekemeliğin sizi de rahatsız ettiği veya kekemelik konusunun tabu olduğu. Öyle bir ortamda yetişen kekeme bir çocuk kekemelikle ilgili tüm dertlerini içinde saklar ve ileride depresif ve içe kapanık olur.
Alevdzn demiş ki:Bazen uyanıyordu günlerce kekelemiyordu. O kadar mutlu oluyorduk ki eşimle sürekli konuşsun istiyorduk ama bir sabah kalkıyorduk aynı şeyler tekrar başa dönüyordu.
Dönemsel bir kekemelik de gayet normal bir gelişmedir. Siz kekemelik hakkında bilgilendikçe bütün bunları görecek, artık endişelenmeyeceksiniz.
Alevdzn demiş ki:Şimdiye kadar ben konuşma terapistine götürmeyi çok istedim ama eşim hep geçeceğini söyledi nedeni okuma yazma döneminde kekemeliğin geçtiğini söyledi ki bunu Cerrahpaşadaki konuşma bozuklukları öğretmenide söylemişti. Ne kadar doğru bilemiyorum ve bu konuda ne yapmam gerekiyor bilmiyorum?????
Çocuğun tedavi almasından ziyade bilgi almanız açısından konuşma terapistine başvurmanızı tavsiye ederim. Tabii ki burada iyisini kötüsünden ayırt etmeniz gerekir. Kekemeliğin geçip geçmemesi konusunda kesin hiç bir şey söylenemez. Ancak kızlarda geçme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. Yeni kekelemeye başlayan çocuklarda cins dağılımı neredeyse eşit iken yetişkin kekemelerde cins dağılımı 4:1 (kimi rakamlara göre 3:1) erkek/kadın. O açıdan Ada belki avantajlıdır. (Ama ben de bir kadınım ve dil / konuşma konusunda çok yetenekli olduğum halde kekemeliğim geçmedi)
Alevdzn demiş ki:... son 1 haftadır kızımla konuşurken nasıl konuştuğuna değil ne anlatmaya çalıştığına dikkat ediyorum. Daha önce hiç böyle değildim Ada'yı diblemek yerine kekelemelerini takip ediyordum o takıldıkça ben daha agresif oluyordum ve evde resmen terör estiriyordum.
Ne diyeyim. İyi ki Hatice ablayla tanışmışsınız! Aynen öyle devam edin!
Alevdzn demiş ki:Lütfen beni yargılamayın bunun suçunu kızımdaki konuşma bozukluğunun nedeni olarak kendim suçladığım için en çok kendime kızıyordum...
Bu bağlamda Kekemelik terapisinde başarısızlık başlığı altında çevirdiğim yazıyı okumanızı tavsiye ederim.

Sizin çocuğunuzun öğretmenleri anladığım kadarıyla anlayışlıdır. Ama zannetmeyin ki pedagog olmalarıyla birlikte kekemelik gibi sorunlar için uzmandırlar. Bazen kekemelik hakkında çok yanlış bilgilere sahiptirler veya sokaktaki insanlar gibi sağda solda saçılan '10 günde geçer' gibi reklamlara inanırlar. Kekeme çocukların disiplinsiz olduklarını, bir şey yanlış yaptıklarını vs. düşünebilirler. Bütün bunların ortadan kaldırılmasından ve birlikte çocuğa huzurlu bir ortam sağlanmasından siz sorumlusunuz.
Bu konuda herkes duyarlı olursa Allah'ın izniyle belki kızınızın kekemeliği de geçer, daha yaşı müsaittir.
Ama geçmezse dahi kızınıza kendisini kayıtsız şartsız sevdiğinizi her yerde gösterin. Ve güçlü taraflarını destekleyin, şarkı söylemek ise çocuk korosuna gönderin, piyano veya keman çalmak ise müzik okuluna gönderin, hareketliyse baleye veya cimnastiğe gönderin!
Bugünlük bu kadar... Daha başka sorularınız varsa buyurun!
Ve Ada'nın bundan sonraki gelişimi konusunda bizi haberdar etseniz çok memnun oluruz!
Selamlar
Petra
En başta çok teşekkür ederim.
Gerçekten duygu ve düşüncelerimi önemseyip cevap verdiğiniz için çok mutlu oldum ayrıca bana yol gösterdiğiniz içinde minnettar kaldım.
Şimdilik durum iyi, sanırım sizlerin yol göstermeniz sonucu tavırlarım değişti ki Ada da çok rahatladı ve konuşmasına dikkat etsemde takıldığı yerleri ben bile yakalayamıyorum. Sizlerinde desteği ile daha iyi olacağını düşünüyorum.
En kısa zamanda Prf. Dr.Ahmet Konrot'a götürmeyi istiyorum.
Her hangi birşey olursa tekrar danışmak isterim.
Teşekkürler
Merhaba Alev hanım,
Prof. Dr. Konrot beni hatırlıyor mu bilmem ama yine de benden taraf selam söyleyin.
2000 yılında doktora projem vasıtasıyla kendisiyle birkaç kez mailleştim ve Türkiye'nin en eski kekemelik uzmanlarından olduğunu biliyorum.
Kendisinden gerçekçi bilgiler alacağınızdan eminim.
Başarılar dilerim
Petra
Merhaba Alev hanım,
Sizin feysteki paylaşımınızı ayrıntılı bir şekilde ve bizim buradaki yaklaşımımızla yorumlamaya karar verdim.
Alevdzn demiş ki:Açıkçası çıldırmak üzereyim haftalardır düzelen kız yine başladı.
Olgun bir insan olarak öncelikle kendinize hakim olmanız lazım. İçinizde stres, kaygı varsa bile dışarıya yansıtmamaya çalışın. Daha önce size kendinizi suçlamayın demiştim, bu halen geçerli. Kime giderseniz gidin, bütün uzmanlar size aynen böyle diyecektir.
Sadece çocuklarda değil, kimi yetişkin kekemeler de zaman zaman hiç kekelemez, zaman zaman çok kekeler. 10 sene hiç kekelemeyen insanlar daha sonraki bir dönemde (ister psikolojik stresleri olsun ister olmasın) tekrar kekelemeye başladıklarını anlatıyorlar. Bu kekemeliğin fıtratıdır, kimsenin elinde değildir.
Alevdzn demiş ki:Bugün açık ve net bir şekilde sordum. Biliyorum aslında yanlış birşey ama kafasındaki sorunu çok merak ettim.
Çünkü sürekli acaba benim yüzümden mi diye düşünmekten çıldıracaktım. "XXXcığım konuşurken neden takılıyorsun tatlım? Canını sıkan birşey mi var?" o da tabi ki evet dedi ve okulda bir kız varmış sürekli ne yapsa engel oluyormuş ve vuruyormuş XXXya tabi ki benim ki altta kalmıyor ama yinede aşırı derecede takılıyor konuşurken. O yüzden "bazı çocuklarda böyle oluyor seni bir konuşma doktoruna götüreyim mi?" diye sordum. Resmen kedi gibi bakıp "evet" dedi.
Açık ve net sormak hata değildir, üslup önemlidir. Suçlama tarzı soruyorsanız çocuk - yanlış bir şey yapmadığı halde - kendini suçlu hisseder ve üzülür. Ama ilgi ile konuşmasının akıcı olmadığını tespit ederek sorarsanız, örneğin:
Alıntı: Kızım, bakıyorum konuşurken yine bayağı zorlanıyorsun. Eğer bir derdin varsa söyle yavrum!
şeklinde sorarsanız, çocuk - eğer daha önceki yanlış davranışlardan dolayı kötü şartlandırılmamışsa - derdini açar. Olası bir cevap
Alıntı: Anne, neden bazen konuşamıyorum?
olabilir.

Siz ise doğrudan 'neden takılıyorsun' diye sormuşsunuz. Çocuk nereden bilsin neden takıldığını? Biz büyükler bilmiyorsak çocukcağız nereden bilsin?
Kekemeliği tetikleyen her zaman psikolojik etkenler değildir. Almanya'nın ünlü kekemelik terapisti Andreas Starke bir kez 'kekemelik borsa gibidir. İnip çıkar ama ne zaman ve neden inip çıktığını ancak sonradan tespit edebiliriz' dedi.

Bu durum çocuklar için de büyükler için de geçerlidir. Ancak çocuklar iyi bir ortamda sevgiyle, anlayışla büyüdükleri zaman kekemeliğin tamamen geçme olasılığı da vardır. Diğer yandan sevgi dolu, anlayışlı bir ortama rağmen çocuğun kekemeliği geçmezse yine illa bir suçlu aramak yanlıştır. Biraz da kader meselesidir.
Alevdzn demiş ki:Kafamı duvarlara vurup pekmezimi akıtmak istiyorum her seferinde düzeldi sanıp doktoru ertelediğim için pişman oluyorum.
Önce sakinleşmeniz lazım.
  1. Çocuğunuzun kekelemesinden SİZ suçlu değilsiniz! Bunu sizi tanımadığım halde KESİN söyleyebilirim. Sizin yaşadığınız durumda başka bir çocuk olsaydı belki karnı ağrırdı, belki altına etmeye başlardı. Çocuğunuzda baba tarafı dolayısıyla kekemeliğe bir yatkınlık olduğu için kekelemeye başlamış. Bu tamamen kaderdir!
  2. Kafayı duvara vurmakla hiçbir şey elde edemezsiniz. Çocuğun yararı için güçlü ve anlayışlı olmanız lazım. Tekrar buradaki önerileri okuyup içselleştirin!
Alevdzn demiş ki:Arkadaşlar Beylikdüzü ve Bakırköy arası bildiğiniz gerçekten iyi bir konuşma merkezi varsa bana yardımcı olurmusunuz?
Ercan beyin tavsiyelerine güvenim sonsuz. O herkesten çok Türkiye'deki uzmanları araştırmış ve size faydalı önerilerde bulunabilir.

Size iyi günler ve sabır dilerim
Petra