Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Kekemelik konusunu sınıfta açmak...
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Merhaba Aslı hanım,
müsaadenizle sizin açtığınız konuya değinmek isterim. Unutmayın ki ben bunları Almanya'daki yaklaşımımıza göre yazıyorum. Aramızda belirli bir kültür farkı olduğu halde eninde sonunda hepimiz insanız ve siz de benim gibi bir annesiniz.
Aslı demiş ki:Selamlar...Daha önce sizlere buradan danışmıştım; okulda arkadaşlarını ya da idareyi uyarmalı mıyım diye ve ortak cevap "hayır" gelmişti. Üç gündür oğlumun takılmaları aşırı artınca -sebebi malum- bugün -belki de ilk kez- kontrolümü kaybedip bir kaç kişiyi hırpalamaktan korktum Sad Kendime hakim olup okul müdürü-rehber öğretmen ve sınıf öğretmeniyle konuştum. Uyarı talebi ile değil, "ne yapabiliriz?" sorusuyla... Rehber öğretmenimiz yeni ve bende çok pozitif izlenim bıraktı. İşine hakim ve istekli duruyordu. Oğlumu epeyce gözlemiş ve tanımış ama dalga geçildiğini bilmiyormuş. Sınıfta iki kekeme daha varmış. (birini biliyordum ama diğeri çok hafifmiş. Çözüm önerilerinden biri sınıfa toplu bir seminer vermek oldu, kekemelikle ilgili. Bu konuda animasyon filmleri varmış, onları izletmekten bahsetti. Daha önceki tecrübelerinde olumlu dönüt aldığını anlattı. Eskiden olsa yapmasa mı ki derdim ama bu grupta bahsedilen duyarsızlaşma önerilerinden sonra... Doğru hamle gibi geldi... Ne dersiniz? Petra Sasmaz Hanımın bahsettiği okul etkinlikleri gibi olacak sanırım.
Bizim okula başlayıp da kekeme olan çocukların anne-babalarına verdiğimiz öneriler şunlardır:

Kekeme bir çocuk - her ne kadar diğer çocuklardan farklı bir muamele görmek istemiyorsa da - kekeme olma özelliğinden dolayı göze çarptığı için okulda diğer çocukların alaylarına maruz kalmaya elverişlidir.
Kekemelik psikolojik stres dolayısıyla hep tetiklendiği için de çocuğa huzurlu bir ortam yaratmak kekemeliği asgari bir düzeye indirgemek, en iyi durumda kekemeliğin geçmesi için önemlidir.

Bu nedenle bizim önerimiz:
  • Çocuğun çevresini bilgilendirmek.
  • Çocuğu güçlendirmek.
Çünkü kekeme çocuğun en iyi şartlarda büyüyüp kekemeliğiyle baş edebilmesi çocuğu sahiplenen tüm yetişkinlerin ortak projesidir.

Çocuğun çevresini bilgilendirmek

Çocuk belirli bir yaşa kadar hep annesinin koruması altında büyüyor, annesine haksızlık durumunda sığınabiliyor. Ama yaş ilerledikçe kreş, anaokulu, ilkokul derken çocuk anne-baba rolüne giren başka insanların himayesi altına giriyor.
Her ne kadar kreş veya anaokulu öğretmenleri bütün çocukları aynı seviyede tutmak zorunda olurlarsa kekeme bir çocuğun öğretmenin bilemeyeceği bazı özellikleri vardır.
Sanmayın ki öğretmenler sırf pedagog oldukları için kekemelik gibi durumlar için eğitilmiş olsun. Öğretmenler çocuk doktorları gibi bu konuda (ben Almanya'dan bahsediyorum, Türkiye'de farklı olacağını sanmıyorum) hiç bir eğitim almıyor ve - özel ilgiden dolayı kendilerini bilgilendirmiş olmasalar - halk arasında yaygın önyargılardan başka bilgilere sahip değiller.
O yüzden öğretmeni bilgilendirme görevi anne-babaya düşüyor. Kendini bu konuda yetkin hissetmeyen anne-babalar bazen bu görevi çocuğun eğitim aldığı terapiste havale ediyor. (Genellikle ortaokul gibi problemli dönemlerde)
Bizim Almanya'da Kekemelik Federasyonu'nun bu konuda çok güzel broşürleri vardır. Türkiye'de de dil ve konuşma terapistlerinin derneklerini arayıp böyle bir şey var mı diye sorabilirsiniz.
Şimdi
Alıntı: Öğretmenlere akıl vermek bana mı düşer! Bana ukala veya çok bilmiş demeyecek mi?
diye soracak olursanız cevabım resmen hayır! Farzedelim ki çölyaki hastası bir çocuğunuz vardır. Simit, ekmek türü ürünler ona zehirdir. Böyle bir durumda öğretmeni bilgilendirmez misiniz? Öğretmene, çocuğuma simit veya ekmek vermeyeceksiniz, sağlığına zararlıdır... demeyecek misiniz? Başka çocuklar bilmeyerek simit, ekmek verdikleri zaman öğretmen müdahale etsin... demeyecek misiniz? Elbette ki diyeceksiniz. Çünkü çocuğunuzun bedensel sağlığı söz konusu.
İşte kekemelikte de çocuğun ruh sağlığı söz konusu. Her türlü yanlış davranış çocuğun ruhunu daha fazla tahrip edebiliyor. Bunun sonucunu feys grubundaki kekemelerin anlatımlarından anlarsınız.
Bugün yetişkin olan kekemeler bugün kekeme çocuğu olan anne-babaları eğitiyor ki bu korumasız kekeme yavrular aynı cehennemden geçmesin!

Çocuğu güçlendirmek

Çocuğu özellikle ilerleyen yaş ile birlikte her yerde koruyamayacağımıza göre ayriyeten çocuğu güçlendirmemiz gerekir. Çocuğu öncelikle kekemelik konusunda bilgilendirmemiz lazım ki diğer çocuklara ve gerekirse büyüklere de derdini anlatıp anlayışlı olmalarını talep etsin. Biz buna 'kendi derdinin uzmanı' haline getirmek deriz.
Kekeme çocuklar bazen yanımızda neredeyse semptomsuz konuşuyorlar, biz de fazla büyük bir sorunları olmadığını düşünüyoruz. Ama an oluyor ki çocuk sınıfta veya savunmasız olduğu bir anda tamamen tıkanıyor ve kendini hiçbir şekilde ifade edemiyor. O anda yanında kendisini savunan bir dost olsun diye çocuğun abisini, ablasını veya varsa 'en iyi arkadaşı'nı da bilgilendirip çocuğa sahip çıkmasını sağlayabiliriz.
Ve tabii ki sizin de yaptığınız gibi çocuğa 'alay edenler olabilir, buna üzülme, bunlar cahildir' filan diyerek onları en kötü durum için hazırlamamız lazım.
Ama bunun ötesinde birşey yapmazsak çocuk kendi kendine diyecek ki 'demek ki dünya böyledir, insanların hepsi cahildir, anlayışsızdır ve bu da hep böyle gidecek.' Halbuki hakkını aramasını öğretmemiz lazım.

Bizim Almanya'daki Kekemelik Federasyonu'nun saymanı, 70 küsür yaşındaki bir vergi müşaviri, okul döneminde savunmasız olduğu için hep yumruklarla kendini savunduğunu söyledi. Öğretmenler karnesine hep 'kavgacı, terbiyesiz' filan yazarlarmış halbuki çocuk kendini sözlü olarak savunamadığından dolayı dövüşmekten başka çaresi kalmamış.
Onun da anne-babası akıl etmemiş ki öğretmenle görüşsün. Aynen eti senin, kemiği benim mantığı...

Öğretmenler bildiğiniz gibi sınıftan sınıfa değişiyor, çocuklar da kekemeliği gizleme konusunda ustalaşıyor. Kekeme bir çocuğun davranışları bu yüzden bazen çok geç kekemelik olarak algılanıyor. O ana kadar da çocuğa binbir haksızlık edilmiş oluyor.
O nedenle erken davranıp çocuğu da, çevresini de her türlü olasılığa karşı hazırlamamız gerekir.

Sizin oğlunuzun rehber öğretmeninin yapmak istediği projeyi çok olumlu buluyorum. Ama burada da üslup çok önemli.
Her halükarda oğlunuzu öğretmenin bu projesine hazırlıklı olması adına haberdar etmenizi tavsiye ederim. Nedenini de kendisine güzel bir dille anlatabilirsiniz. Alaylar bitsin diye, diğer çocuklar kekeme çocuklara saygılı ve anlayışlı davransın diye yaptığını izah edebilirsiniz.

Yoksa çocuğunuz hazırlıksız olarak bu projeyle karşılaşırsa bugüne kadar geliştirmiş olduğu duyarlılığından dolayı kendini teşhir edilmiş gibi hissedebilir.
Umarım öğretmen kekeme çocuklara da seminer çerçevesinde söz hakkı verir ki onların da sesleri bir defa dinlensin.
Size iyi günler ve başarılar dilerim
Petra