Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Konuşma Blokları - Özgürlüğe Dört Adım
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Bölüm 18 Konuşma Blokları - Özgürlüğe Dört Adım - Kekemeler İçin Öneriler
M. Boehmler Çeviri: Arş. Gör. Aydan Baştuğ Dumbak

Kekemeliklerinden başarılı bir şekilde kurtulmayı başaran kişilerin dört temel problemi çözdüklerini keşfettim. 
a. Tanımlama: Kekemeliklerinin kendine özgü doğasını tanımlama 
b. Geliştirme: Etkili bir terapi programı geliştirme
c. Uygulama: Bu terapi programını uygulamaya geçirme 
d. Koruma: Alışkanlık haline gelene kadar yeni konuşma üretimi modellerini sürdürme. 

Ancak, bu adımları ayrıntılı bir şekilde incelemeye başlamadan önce söylenmesi gereken bir söz var. Kekemelik, kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu yüzden, anlatacağım genellemelerin bazıları bütün kekemelik modelleri için uygun olmayabilir.

Tanımlama 

Kekeme olduğunuzu biliyor olmanız yeterli değildir. Kendine has ve benzersiz olan kekemeliğiniz tanımlanmalıdır. Kendi kendine teşhis koymak zor bir görevdir. Bu adımda elinizden geleni yapmalısınız. Konuşmak istediğinizde ve kekemelik ortaya çıktığında ne yaptığınızı ve ne yapmadığınızı tam olarak tarif ederek başlayın. Konuşma üretimi, iki temel sürecin bütünleştirilmesini ve doğru zamanlamasını içerir: (1) lisanın formüle edilmesi (düşünceleri sözcük haline getirme sırasındaki düşünce süreci) ve (2) sözel çıktı (fonasyon/ses telleriyle sesin meydana gelmesi, dudaklar ve dil kullanılarak sese şekil verilmesi ve fonasyonla sesin modifiye edilmesi). Kısa diziler şeklinde oluşan bu bütünleştirme, ifade olarak adlandırılır. Bir ifade, duraksamadan devam eden hareketler sonucu meydana gelir. Bu hareketler o kadar hızlı meydana gelir ki, sıklıkla, bir önceki sesi üretmek için yapılan hareketler tamamlanmadan, yeni sesi üretmek için yapılan hareketler başlar. İfadeler, uzunluk açısından, tek heceli veya çok heceli olmak üzere değişkenlik gösterir. 

Örneğin, “Ben eve gitmek istiyorum” ifadesi şu şekillerde söylenebilir: Duraksama olmadan tek bir ifade, “Benevegitmekistiyorum”, Bir duraklama yapılarak oluşan iki ifade, “Ben” “Ben evegitmekistiyorum”, Vurgu için her sözcükte duraksama yapılarak oluşturulan dört ifade, “Ben, eve, gitmek, istiyorum”. Konuşmanın bu birimleri, genellikle mükemmele yakın bir doğrulukla otomatik olarak üretilir fakat konuşmanın normal akışını durduran hatalar da ortaya çıkabilir. Kekemeliğinizin ortaya çıktığı ifadeleri inceleyin ve kekemeliğinizin özelliklerini oluşturan duruma özgü hareketleri, hisleri ve eylemleri tarif edin. Konuşma mekanizması bloke olursa, tam olarak hangi kasların olması gerektiği gibi hareket etmediğini ve bu blok hakkında ne yaptığınızı tanımlayın. Örneğin, “t” sesini üretebilmem için dilim dişlerimin arkasına doğru hareket etmedi; nefesimi tuttum ve “h” sesini üretebilmem için gerekli olan hava akımını sağlayamadım; bir blok olacağını hissettiğimde, ya o sözcük yerine başka bir sözcük kullandım ya da bloğun üstesinden gelmek için sözcüğü daha büyük bir gayretle söylemeye çalıştım. Video kaydı yapmak veya bir arkadaştan geri bildirim istemek yardımcı olabilir. Bu gözlemleri üç kategoriye ayırmanın faydalı olduğunu fark ettim: (1) akıcı konuşma blokları, (2) blokla başa çıkma yöntemleri, (3) bloklarla ilişkili olmayan paternler.


1. Akıcı Konuşma Blokları: 

Bloklar, konuşmanın akışında istemeyerek ve arzu edilmeden yapılan duraklamalardır. Akıcı konuşma blokları, birçok nedenden dolayı ortaya çıkabilir. Örneğin; yaygın bir ismi ya da terimi hatırlamadaki problemler nedeniyle lisanı formülize etme sorunları yaşayabiliriz. Veya beynin motor komutlarını konuşma kaslarına uygun zamanlamayla iletememesine bağlı olarak hareketlerin koordineli bir şekilde yapılamaması nedeniyle zorluk yaşayabiliriz. Karmaşık bir süreç için gerekli olan hareket hızı, kaslarımızın bu emri yerine getirebilme becerisini aştığında, üçüncü tip problem ortaya çıkar. Dördüncü bir neden, duygusal bir tepkinin (kaygı), konuşma üretimi mekanizmasını doğru bir şekilde kullanma becerimizi engellemesi olabilir. Çünkü kaygı, ses tellerinin ve solunum mekanizmasının yumuşak konuşma üretimiyle bağdaşmayan şekillerde tepki vermesine neden olur. Son olarak, havanın çoğu akciğerlerden nefes vererek çıkarıldığında, akıcı konuşmayı sürdürmeye çalışırken farklı solunum, ses çıkarma ve artikülatör paternlerinin ortaya çıkması, blokların oluşmasına neden olabilir. Blok, tek başına, bir saniyenin çok küçük bir kısmını teşkil eder. Blok algılanır algılanmaz, konuşmacı, konuşma akışını başlatmak veya sürdürmek için bir şey yaparak bunun üstesinden gelir. Kekemeliğinizi tanımlarken, bloklar ve blokların üstesinden gelmek için yapılanları birbirinden ayırt etmeye çalışın.


2. Blokla Baş Etme Paternleri 

Birçok kişi, blokla baş etmeyi sağlayan etkili paternleri öğrenir. Bununla birlikte, bazılarımız, bloklara nedeni olan davranışları devam ettirerek veya istenmeyen davranışlar ekleyerek, sorunları daha kötü yapan paternler kullanırız. Birçok durumda, faydalı olmayan blokla baş etme paternleri, kekemeliğimizin esas nedenlerini oluşturur. Bunlar sözcüğü tamamlamak için zorlama, bir bloktan kurtulmak için baş sallama veya öngörülen bloktan kaçınmak için, farklı bir sözcük kullanmayı içerir. 3. Blokla İlişkili Olmayan Paternler: Bazı kekemelik paternlerinin konuşmacı tarafından bir blok olarak algılanmayacağı gibi, olası blok ile baş etme davranışları veya bir bloğun ortaya çıkışı da fark edilemeyebilir. Örneğin, lisanı organize etmenin hızı, ses çıkarmanın hızını aşarsa, daha önce üretilmiş fazla heceler, ses çıkarmanın ritmini devam ettirmek için otomatik olarak üretilebilir. Yani kişi; “Ben, eve gitmek istiyorum.” demek istiyor ve bu amaçla konuşmaya başlıyor. “Ben” sözcüğünü planlıyor fakat sözel çıktılar, cümleyi tamamlamak için gerekli sözcüklerin planlamasından çok daha hızlı oluyorsa bu durum, “Ben-Ben-Ben eve gitmek istiyorum” şeklindeki bir sözel çıktıyla sonuçlanabiliyor. Genellikle böyle bir cümleyi üretirken sözcükler arasında boşluk bırakmadan, tek bir ifade olarak ürettiklerine dikkat edin. “Ben” sözcüğünün tekrarı hem konuşmacı, hem de dinleyici tarafından bir duraklama ya da blok olarak algılanmayabilir. Ancak, böyle tekrarlamalar çok sık olduğunda dinleyici tarafından fark edilebilir ve kekemelik olarak algılanabilir. Kendi bloğunuzu, blokla baş etme paternlerinizi ve blokla ilişkili olmayan paternlerinizi tanımladıktan sonra, hangi paternleri azaltmak veya ortadan kaldırmak istediğinize karar vermeniz gerekir. Bu karar veya hedef, kişisel terapi programınızın temelini oluşturacaktır.

Etkili Bir Terapi Programı Geliştirmek 

Bir terapi programı geliştirilirken diğer insanların konuşma üretim paternleri model olarak kullanılabilir. Normal akıcı konuşan kişilerin konuşmaları, neden kekelediğinizi ve akıcı konuşma üretimini sağlamanız için hangi becerilere ihtiyaç duyduğunuzu anlamanıza yardımcı olabilecek bazı özellikler içerir. Benim gözlemlerim: (1) normal konuşma üretiminde, konuşma akışında bazı bloklar olabilir fakat konuşma akıcılığı kaygısı ile ortaya çıkan bloklar nadirdir. (2) artmış kas fonksiyonu olmadan ve daha çok bloğun ortaya çıkma olasılığını arttırmadan, yumuşak etkili bir şekilde yapılan blokla baş etme yöntemlerinin, yaygın bir beceri olduğu görülmektedir. (3) kişinin konuşmayı başlatma ve sürdürmeye dair olan güveni tipiktir. (4) sözel çıktı ile lisanı organize etme becerisi; sözel çıktılar, değişken olan lisan organizasyonun hızı ile ifadenin ortaya çıkabilmesi için gerekli kas aktivitelerinin birbirleri ile uyumlu olacak şekilde düzenlenebilir. (5) Bir çok konuşmacı, en hızlı artikülasyon becerileri ile konuşma üretimi becerilerinin sınırlılıkları arasına hayali bir yastık yerleştirerek birbirlerine olan etkisini azaltmaya çalışır. (6) ifadelerin saniyede üretilen hece sayısı açısından artikülasyon hızları anlamlı şekilde değişkenlik gösterir; kişinin en hızlı ifadesi en yavaş ifadesinden üç kat daha hızlıdır. Normal konuşma üretimi, çok iyi kas hareketi ve bu hareketler ile lisan organizasyonunun yakın etkileşimini gerektiren, oldukça karmaşık bir süreçtir. Blokları da içeren hatalar beklenebilir. Daha az karmaşık olan yazı yazma veya golf oynama gibi aktiviteler bile her seferinde mükemmel şekilde uygulanamayabilir. Bu yüzden, etkili bir şekilde blokla baş etme, rahatça akan bir konuşmayı sürdürebilmek için gerekli olan en kritik beceridir. Bu özellikle, kişinin kekemelik davranışının önemli bir kısmını, blokla baş etme yöntemi etkili olmadığı zaman görülür. Terapi programınızın ilk adımında; kaçınma, artmış çaba veya ikincil hareketleri içermeyen blokla baş etme becerileri geliştirmeniz gerekebilir. İkinci ve üçüncü adım olarak ise blokları ve bloklarla ilişkili olmayan kekemelik paternlerini azaltmakla uğraşabilirsiniz.

1. Blokla baş etmede etkili paternler: 

Normal konuşmacılar, bir blokla karşılaştıklarında oldukça yaygın olarak kullandıkları blokla baş etme paterni; konuşma hareketlerinin hızını hemen azaltmak ve bu hareketleri, otomatik üretim için gerekli olandan daha bilinçli bir kontrolle yapmaktır. Bir veya iki ses/hecenin üretimi sırasında artikülasyon hızında yapılan bu değişiklik, ifadenin akışında her hangi bir duraklama olmadan yapılır. Durmadan 1’den 6’ya kadar sayı saymayı deneyin. Sonra, bu süreci, hareketlerinizi anlamlı derecede yavaşlatarak, duraklamadan sadece bir numara söyleyerek tekrarlayın. Her ifadede rasgele seçeceğiniz hareketleri anlamlı şekilde yavaşlatarak, sesli okuma sırasında da bunu yapmayı deneyin. Bunu duraklamadan ve yumuşak bir şekilde yapabildiğinizde, aynı şeyi konuşma akışı sırasında bir blokla karşılaşacağınızı fark ettiğinizde de yapmaya çalışın.

2. Blok azaltma 

Bazı durumlarda çok sık görülen akıcı konuşma blokları üzerinde doğrudan çalışmak gerekir. Bu tür durumlarda, terapinin, blokların ortaya çıkmasına neden olan etmenlere odaklanması gerekir. Eğer kaygı bu nedenlerden biri ise, kaygının azaltılmasının temelini özgüvenle uygulanan blokla baş edebilme becerisinin geliştirilmesi olabilir. Kaygıyı azaltmak için kullanılan başka teknikler de vardır ve bu kitaptaki farklı yazarlar tarafından tartışılmıştır. Ardışık kas hareketlerinin karmaşıklığı veya lisanı organize etme güçlükleri nedeniyle oluşan sık bloklar, kişinin alışılagelmiş artikülasyon hızını değiştirmesi ihtiyacını doğurur. Bunu, hem bütün artikülasyon hızını azaltarak, hem de en hızlı olan artikülasyon hareketlerini ortadan kaldırarak gerçekleştirebilir. En yüksek artikülasyon hızı ile konuşma akıcılığında blokların ortaya çıkmaya başladığı hız arasında bir tampon olmalıdır. Bazen, yanlış nefes alma, fonasyon veya artikülasyon paternleri de dikkatle incelenmelidir.

3. Bloklarla ilişkili olmayan kekemelik paternleri: 

Birçok vakada, basit hece tekrarları gibi, bloklarla ilişkili olmayan kekemelik paternleri, en yüksek konuşma hızınızla, lisanın organizasyonu-sözel çıktı entegrasyon sisteminizin sınırları arasında tampon görevi yapacak bir artikülasyon hız aralığı oluşturarak elimine edilebilir veya azaltılabilir. Kişiler hece üretim hızlarını sürdürmek için, sık ve basit hece tekrarları yaptıklarında bazı sesleri atlama ihtiyacı hissederler. Bu nedenle, bu tampon özelliğinin, terapi için kritik bir özellik olduğunu fark ettim. 

Bir Terapi Programını Uygulama

 Kekemelik terapisi çalışmaktan ibarettir! Anlamlı miktarda çaba harcamadan yeni konuşma paternleri oluşturmayı bekleyemezsiniz. En iyi önerim; “çalışmanızı planlayın ve planınızı uygulayın.” Günlük hedefler belirlemeniz, bu hedeflere ulaşmak için gerekli prosedürleri uygulamanız ve gelişiminizi değerlendirmeniz, ölçünüz olmalıdır. Birkaç gün boyunca ilerlemenin olmaması, problem tanımınızı, terapi planınızı ve uygulama programınızı gözden geçirmeniz gerektiği anlamına gelir. 

Koruma: 

Normal konuşma genellikle otomatik bir süreçtir. Akıcı bir konuşma elde etmek için geliştirdiğiniz her beceri, çok az farkındalıkla ya da hiç farkındalık ve çaba olmadan kullanılabilene kadar korunmalıdır. Bunlar, sizin konuşma üretiminizde eski kekemelik alışkanlıklarının yerine geçerek, yeni alışkanlık sisteminiz haline gelmelidir. Kişilerin kendi kendine terapiye başlamaları genellikle yüksek motivasyonla olur. Dikkatli tanımlama, iyi bir terapi planlaması ve tutarlı uygulama çoğunlukla anlamlı iyileşmeyi de beraberinde getirir. Bu iyileşme ile birlikte, terapideki sıkı çalışma motivasyonu azalabilir. Dinleyicinin “muhtemelen fark etmediğini” düşündükleri anda, “küçük kekemeliklerin” devam edip gitmesine izin verme yönünde güçlü bir eğilim vardır. Planlama bir kenara konur ve uygulamalar tutarsız hale gelir. Bu durumu, eski kekemelik paternlerinin nüksetmesi takip edebilir. Eski kekemelik alışkanlıkları yok olmamıştır. Yeni beceriler alışkanlık haline gelene ve tutarlı bir şekilde kekemelik alışkanlıklarının yerini alana kadar, motivasyon yüksek tutulmalıdır. Akıcı konuşmayı başlatma ve sürdürme özgürlüğü mümkündür. Bu özgürlüğü yakalayabilmek için, bu dört temel adım üzerinde çalışmanızı öneririm: tanımla, planla, çalış ve tamamla!