Kekemelik Forum
Reklam Alanı

avatar Tarih: 04/03/2021, 05:38Sitemize Hoşgeldiniz, Ziyaretçi!
  Şifremi Unuttum?   
Kayıt Ol Sıkça Sorulan Sorular Sosyal Ağlarımız Arama Üye Listesi

Kekemelik Forum Sitesine Hoşgeldiniz.
Forumumuzda bilgi alışverişinde bulunabilmeniz için öncelikle Kayıt olmalısınız.

Üye olmayanlar forumumuzda hiçbir şekilde aktivite uygulayamaz;
Konu açamaz, Mesaj yazamaz, Eklenti indiremez, Özel mesajlasamaz.
Forumumuzu tam anlamıyla kullanmak için üye olabilirsiniz...
  • Forum Anasayfa
  • Kekemelik Forum
  • Kekemelik ile İlgili Çalışmalar
  • Kekemelikle ilgili bilimsel çalışmalar ve araştırmalar
  • Yeni bir bakış açısı - İngilizce makale


Konuyu Değerlendir
  • 1 Oy - 5 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Yeni bir bakış açısı - İngilizce makale
01/03/2021, 12:24
 
#7
Bülent Kullanıcı şimdilik offline konumundadır
Hevesli Üye
**
Mesajlar: 1
Katılım: Mar 2021
Nereden: Düzce
Cinsiyet: Bay
Çok yerinde bir çalışma olmuş

01/03/2021, 22:27
 
#8
cemal alın Kullanıcı şimdilik offline konumundadır
Hevesli Üye
**
Mesajlar: 10
Katılım: Jul 2020
Nereden: Diyarbakır
Cinsiyet: Bay
(01/03/2021, 12:24)Bülent demiş ki: Çok yerinde bir çalışma olmuş

İlginiz için teşekkür ederim Bülent bey. Ben beş veya 6 yıl önce bu forumla tanıştım ve gördüğüm ilk isimler Ercan bey ve Petra Hanım idi, ikisine de şükran borçluyuz bence. Yalnız benim için şu sıralar kilit isimler Petra Hanım ve Koray bey, çünkü bu iki değerli isimin grupta çok aktif olmalarının yanı sıra, araştırmaları paylaşmada da çok katkı sağlıyorlar. Burada Petra'nın çok büyük önem taşıdığını düşünüyorum ve görüyorum... kendisine çok teşekkür etmek istiyorum. En başından beri hep taşın altına elini koyuyor.

, 11:43
 
#9
cemal alın Kullanıcı şimdilik offline konumundadır
Hevesli Üye
**
Mesajlar: 10
Katılım: Jul 2020
Nereden: Diyarbakır
Cinsiyet: Bay
(En son düzenleme: , 11:50 {2} cemal alın.)
3. Bölüm

Konuyu iyice açmadan evvel

Kekemelik enigmasının (gizeminin) üzerindeki sisleri kaldırmaya devam ederken, ilk önce ödül-ceza mekanizmasının ve hareket mekanizmasının aralarındaki bağlantıya dair birkaç önemli bilgiyi derleyip bir araya getirmeliyiz. Aşağıda, bu bağlantıyı açıklamak maksadıyla akademik çalışmalardan bahsediyor olacağım.

Ödül-Ceza ve Hareket Arasındaki İlişkiye Kanıt Sağlayan Bir Akademik Araştırmanın İncelemesi – Parkinson Hastalığı, “Kinesia Paradoxa”, Hareket, Ödül-Ceza

Aşağıda, konuyla ilgili sayısız makaleden alıntı bulunmaktadır. Çoğu makale, kemelikle doğrudan ilgili makaleler olmaktan ziyade, ödül-ceza ve hareket mekanizmaları arasındaki ilişkiyle ilintili makaleler, ancak söz konusu makalelerin bulguları, kekemeliğin doğasını anlamak ve aydınlatmakta kesinlikle kullanılabilir.

Teorinin büyük bir bölümü, hareket ve ödül-ceza mekanizması arasındaki ilişkiyi açıklamaya ayrılmıştır. Kekemeliği anlamak, bu kritik ilişkiyi anlamaktan geçtiği için bu ilişkiyi anlamak çok önemli. Aşağıda, söz konusu ilişkiyle ilgili iddiama güvenilirlik kazandırma adına bu ilişkiyle ilintili sayısız makale kullanacağım.

Önceden belirtildiği gibi; amaç, konuyla ilgili bilgi birikimi ne olursa olsun, okuyucunun anlatılan açıklamaları rahatlıkla anlamasıdır. Tabii ki söz konusu makalelerden alınan alıntılar, akademik bir jargona sahiptirler. Eğer ilgilinizi çekiyorsa ilgili makaleleri inceleyebilirsiniz. Ancak, yukarıda bahsi geçen amaç doğrultusunda, ben ayrıca bu makaleleri yorumlayıp, aynı zamanda kekemeliğin doğasının anlaşılması için daha sarih cümleler kullanacağım. Bunun takibini kolaylaştırmak için, söz konusu bu bölümdeki bütün akademik alıntılar tamamen italik bir biçimde yazılmıştır. Benim yorumladığım kısımlar ise normal font olacaktır. Sadece söz konusu araştırmaları yorumladığım bölümleri okursanız bile, makaleler de anlatılmak istenilenlerin büyük bir bölümünü kavraya bileceksiniz. Ancak akademik araştırmalardan alıntılanan kısımları okuyup az biraz anlarsanız, bir şekilde birleştirir ve kavrayabilirseniz, konu hakkında bilgi birikiminiz ne olursa olsun, muhtemelen konuya dair fazlasıyla yeterli bir anlayışa sahip olacaksınız.

[Not: Yani yazarımız burada, makalelerin paylaşılan ilgili kısımlarını okumamazlık yapmazsanız iyi olur diyor. Az bir şey anlamanız bile yeter diyor, zaten kendisi söz konusu makaleleri yorumluyor. Ve ben burada bu makaleleri elimden gelecek en iyi şekilde çevirmeye çalışacağım, zira bu makaleler tıpla ilgili makaleler, benim ilgi alanım değil, terimlere hâkim değilim, eğer bazı yerleri yanlış çevirirsem de af buyurun. Neyse ki yazarımız zaten söz konusu makaleleri yorumluyor.]

Aşağıda işimize yarayacak bazı araştırmaların gözden geçirilmesinden sonra, “Daha İlgili Makaleler ve Bilgiler” adlı bir bölümüm var. Bu bölüm, benim anlatmaya çalıştığım kekemelikle ilgili teorimi daha çok destekleyen ve/veya söz konusu teorimin önemli bileşenlerini içerisinde barındıran bir bölüm.

Konuya dair destekleyici bilgilerin açıklanmasından sonra, bu bölümü takiben, “Sentez ve Sonuç/Çıkarım” adlı bir bölümüm var. Bu bölümde ise, önceki bölümlerde paylaşılan bilgiyi bir araya getiriyor ve bu bilgilerin desteklediği kekemeliğe dair teorimi anlatıyorum.

Hadi şimdi, hareket ve ödül-ceza arasındaki ilişkiyi anlatan akademik araştırmalara dalalım.

Makale 1= “Motivasyonun Hareket Üzerindeki Etkisi: Parkinson Hastalığındaki Bradykinesia (Bradikinezi) Üzerine Bir Araştırma.”

[Not: Mütercim olarak Bradykinesia (Bradikinezi) tanımını wikipedia’dan baktığımda, kısaca Parkinson hastalığının bir belirtisi olduğu söyleniyor: “Bradikinezi, yavaş hareket ve vücudun komut üzerine hızla hareket etme yeteneğinin bozulmasıyla tanımlanır.” Ben çeviride Bradikinezi diye çevrilmiş Türkçe karşılığını değil, orijinal adıyla (Bradykinesia) kullanacağım. Benim kaygım şu; bu terimleri/kavramları ve konuları araştırmak isteyenlere kolaylık olsun istiyorum.]

Bir hareket bozukluğu olan Parkinson hastalığına (kısaca “PD”) sahip bireylerde titreme kadar Bradykinesia (yavaş hareket etme ve hızlı hareket edememe) da görülür. Kekemeliğin anlaşılması açısından PD hakkında bulunan paha biçilmez keşif, “kinesia paradoxa” adlı bir PD fenomenidir. (Yani başka bir deyişle, Parkinson hastalığının olgusu olan “kinesia paradoxa”, kekemeliğin doğasının anlaşılmasında çok önemlidir.) Kinesia Paradoxa, Parkinsonu olan insanlarda bulunan, hareket kontrolünün neredeyse tamamının geçici bir şekilde yeniden kazanılması demek. Söz konusu hastalığa sahip olanlarda göründüğü üzere “birden bire”, geçici bir şekilde zahmetsiz ve kolay bir biçimde normal hızda hareket edebiliyorlar. Bu tam anlaşılmamışsa da, çevredeki değişikliklere binaen tetikleniyor. Elbette ki, konuşmanın da ayrıca bir hareket olması ve kekemeliğin şiddetinin de çevredeki değişikliklere bağlı olarak değişiyor olması, bu olgunun (yani kinesia paradoxa’nın) kekemeliğin anlaşılmasında büyük bir önem teşkil ettiğini söyleyebiliriz.

Shiner, Seynour, Symmonds, Dayan, Bhatie & Dolan’nın görüşleri (2012), “Son dönemdeki düşüncelere göre; Bradykinesia belki de basit motor/hareket yavaşlığı belirtisinden daha fazlasıdır, ve belki de striatum [bazal gangliyon çekirdeği] içerisinde olan motivational vigour (motivasyonel enerjinin) işleyişindeki spesifik bir eksikliği yansıtıyor olabilir. Biz bu makalede, ‘olası aksiyon-çıktılarının motivasyonel belirginliğinin spesifik doğası tarafından PD’deki hareket süresi değiştirilebilir’, hipotezini test ettik.”

Yorumlama ve tercüme etme:
Son dönemdeki düşünceler doğrultusunda, Bradykinesia (daha çok Parkinson hastalığında görülen hareket yavaşlılığı) doğrudan “motor bozukluk” sebebiyle oluşmuş değil, bunun yerine hareketleri yapmada etkili olan “motivational vigour” (motivasyonel enerji) eksikliğinden kaynaklı. Başka bir deyişle, sorun motor sistemin düzgün çalışmıyor olması değil, sorun hareketlerin altında yatan motivasyondur (kesinlikle bilinçaltında yatan bir sorun) ve bu sorun Bradykinesia olarak görülür.

Shiner ve arkadaşlarının ifadeleri(2012); “PD’deki Bradykinesianın çarpıcı klinik karakteristiği, değişken olmasıdır; yani aynı hastanın değişik koşullar altında çok farklı hareket hızlarına ulaşabiliyor olmasıdır. Bu değişkenliğin en uç belirtisi “kinesia paradoxica” (hastaların neredeyse normal hızda hareket edebildikleri durumlar)’dır. Ki bu durum, yani kinesia paradoxica, genellikle sadece aşırı caydırıcı/uyarıcı durumlarda teşekkül eder. Bu gözlem, kazanılabilir ödül ve kaçınılabilir ceza’nın (yani ödül ve cezanın) hareketin zamanı (yani bir hareketi yaparken o hareketin aldığı zaman) üzerinde bir etkisinin olup olmadığına dair inceleme yapmamız için bizleri motive etti.” Devam ediyorlar; “Bu fikir, PD’deki bozulmuş ‘motor motiyason’ düşüncesiyle bağlantılanmış, işte bundan dolayı hızlı hareket etmenin maliyet/fayda oranında bir değişiklik veya bir bozukluk söz konusu olduğu düşünülmüştür. En önemlisi, kontrol verileriyle karşılaştırıldığında PD’si olan grupta ödül mekanizmasının bozuk olduğu görülmesine rağmen, ceza mekanizmasını test etme amaçlı deneme yaptığımızdaysa benzer şekilde bir bozukluk gözlemlemedik ve bu daha önceden kanıtlanmış bir şey değildi. [Yani ödül gerektiren hareketleri yapmada bir bozukluk veya zayıflık söz konusuyken, ceza gerektiren hareketlerde böyle bir durum söz konusu değil.] ” Devam ediyorlar; “Bulgularımız gösteriyor ki, bradykinesia sadece basit bir şekilde hareketle ilişkili olamaz, fakat daha doğrusu hipodopaminerjik bir striatum’un aksiyon değerlerini hesaplamasıyla ilişkili olduğunu gösteriyor.” Devam ediyorlar; “Özetle, bradykinesia’nın nispeten koşullara bağlı bir hesap hatası olduğunu dair kanıt sağlıyoruz. Biz bradikinetik hareketleri, hareketlerin teşekkül ettiği valans çerçevesine bağlı olduğunu göstererek, PD’nin hipodopaminerjik durumla ilişkili bilişsel ve motor bozukluklarını birleştiriyoruz. Böyle bir modülasyon, PD’si olanların olağanüstü koşullarda aniden hızlı hareket edebildikleri ‘kinesia paradoxica’da bariz bir şekilde mevcut.” [ https://journals.plos.org/plosone/articl...-Sheridan2 ]

Bulguları yorumlama ve tercüme etme:
Parkinson Hastalığına (PD) sahip bireylerde görülen bradykinesia semptomları, çevresel koşullara bağlı olarak çok değişkenlik gösterir. Bu semptomlardaki değişiklik en çok, hızlı hareket edilmediği takdirde bir darbeye veya müeyyideye (ceza) maruz kalınacak durumlarda dramatik bir biçimde kendisini gösterir. PD’si olan birey, eğer yavaş hareket ederse karşılığında menfi bir olaya maruz kalacağı zaman, birden bire nispeten normal hızda hareket etmeye başlar. Söz konusu bu menfi olay yoksa, PD’si olan birey bu hızlı hareketi yapamaz. İşte bu, çevresel koşullara bağlı olarak Parkinson hastalığına sahip bireylerde görülen değişken hareket etme kabiliyetine “kinesia paradoxa” deniliyor.

Bunu şöyle bir örnekle canlandırabiliriz: Parkinson’u olan bir birey dışarıda bir bankta oturuyor ve birden bire banktan fırlayıp hızlıca koşmak istiyor. Ancak, bilinçli bir şekilde istediği bu hızlı hareketi yapamıyor, zira kendisinde Parkinson hastalığı mevcut. Bu hareketleri yapmaya çalıştığındaysa, bradykinesia semptomları uyarınca hareketleri yavaş olacaktır.

Şimdi, bu aynı adam aynı bankta oturuyor ve fark ediyor ki caddeden üzerine doğru bir araç gelmeye başlıyor. Bu durumda bilinçaltı süreçleri biliyor ki, çabuk davranmazsa eğer ölüm veya sağlam bir yara alacak. Böyle bir tehditle karşı karşıya iken, Parkinson’u olan söz konusu aynı adam, birden bire banktan fırlayıp koşabilecektir. Bilinçaltı süreçleri, bu hızlı hareketi sağlayacak enerjiyi/canlılığı (vigor) temin edecektir. Ancak, söz konusu bu tehdit ortadan kalktığında, adam tekrar o hızlı hareketi yapamadığı duruma gelecek ve bilinçaltı süreçleri bu enerjiyi/canlılığı (vigor) sağlaması için devreye giremeyecektir. Bu olgu veya fenomen, “kinesia paradoxa” olarak bilinir: Yani, bireyin hareket kabiliyeti, acı verici bir uyaranın tehdidi tarafından belirlenir. Bu hastalığa sahip bireyler sadece, çevre koşullarının getirdiği önemli tehditler olduğunda daha hızlı hareket edebilirler. Böylesi önemli bir tehdidin bir sonucu olarak, bilinçaltı süreçler, vücudun hızlı hareketleri temin etmesi için yeterli motivasyonu (enerji/canlılık/vigor) sağlar.

Makaleye geri dönersek, son alıntı en değerlisidir: “Bradykinesia sadece hareketle ilintili değildir, ‘hesaplanan aksiyon değerleri’ (computed action values) ile ilintilidir.” “Hesaplanan aksiyon değerleri” derken şunu kast ediyorlar; beyin farklı hareketler için öngörülen “ödül-ceza” değerlerine göre karar veriyor. Örneğin, eğer ben patates cipsini kavramak ve ağzıma götürmek için elimi oynatırsam, bu durumda kayda değer bir ödül beklentisi söz konusu. Bilinçaltı bu “aksiyon değeri”ni (action value) hesaplayacaktır ve beklenilen ödüle dayalı bir şekilde söz konusu hareket opsiyonuna “motivasyonel güç” (motivational vigor) sağlayacaktır. Başka bir deyişle, bilinçaltı, patates cipsini ağzıma atmamın sonucunda beklenilen ödüle (yeme-zevki) dayalı olarak, söz konusu hareketlerin değerlerini yüksek olarak belirler ve bu hareketi yapmamı onaylar. İşte bundan dolayı bilinçaltı beni bu opsiyona “yönlendirecek” ve söz konusu hareketleri yapmamı sağlayacak olan gerekli motivasyonel enerjiyi (motivational vigor) verecektir. Bahsi geçen araştırmacılar, bradykinesia’nın, motor sistemdeki bir bozukluk olmadığını, daha ziyade bilinçaltı tarafından “aksiyon değerlerinin” (action values) mütemadiyen yanlış hesaplanması sonucunda, Parkinson’u olan hastaların hareket performansındaki düşük “motivasyon enerjisinin” (motivational vigor) oluştuğunu belirtiyorlar. İşte bilinçaltının bu yanlış hesaplaması bradykinesia ile sonuçlanıyor. İlginç bir şekilde Parkinson hastalığında, ciddi bir “menfi durum” (ceza) söz konusu olduğunda, yukarıda da örneği verildiği gibi, bradykinesia’ye sahip birey birden bire hızlı hareket edebiliyor.

Sonuç olarak:
Hareket sistemi, derin bir şekilde ödül-ceza sistemiyle iç içe. Tüm hareketlerin altında yatan şey, ödül beklentisi ve/veya cezadan kaçınmadır. Şimdilerde yaygın olarak, Parkinson hastalığındaki hareket bozukluğunun sebebinin “hareket sistemindeki bir tür motor bozukluğunun” direk sonucu olmadığı, aslında buna sebep olanın ödül-ceza mekanizmasındaki yanlış hesaplama olduğu düşünülüyor. Bu makalede kekemeliğin bir hareket bozukluğu olduğunu iddia ettiğim üzere, gerçek şu ki, ödül ceza sisteminin tüm hareketlerin altında yatmasından, temelini oluşturmasından ve katkıda bulunmasından çok önemli sonuçlar çıkarılabilir.

Ben, konuşmadaki “blok”/”kekemelik” ve bocalamanın, bilinçaltı tarafından ödül-ceza sisteminin yanlış hesaplanmasının sonucu olarak oluştuklarını sizlere göstereceğim. Konuşma hareketlerinin maliyet/fayda oranı bilinçaltı tarafından yapılması çok riskli bir hareket olarak belirlenmiş, bunun için bilinçaltı bu riskli bulduğu konuşma hareketlerini yapmamanın en iyisi olacağına karar vermiş. Bunun sonucu olarak, söz konusu konuşma hareketlerine ket vuruluyor, blok oluşuyor ve/veya yapılması çok zor oluyor.

Çevre değiştikçe, bilinçaltının konuşma hareketine dair ödül/ceza hesaplaması da değişir. Bir kişi, kekeme bir bireyin ortamına girdiğinde, kekeme bireyin sosyal gereksinimleri artık tehdit altında olduğundan, konuşma hareketi için acı verici bir sonucun oluşacağı “riski” bilinçaltı tarafından yüksek bulunur. Bunun sonucu olarak, bilinçaltı “motivasyonel enerji”yi (motivational vigor) sağlamaz ve söz konusu konuşma hareketlerine ket koyar ya da yapılmasını çok zorlaştırır.

Sayfalar (2): « Önceki 1 2


Şu anda bu konuyu okuyanlar
1 Ziyaretçi

« Önceki Konu | Sonraki Konu »

  • Yazdırılabilir Bir Versiyona Bak
  • Bu konuya abone ol


İletişim - Arşiv

Türkçe Çeviri: MyBB Grup
Forum Yazılımı: MyBB
Çizgisel Mod
Normal Mod